banner banner banner
Великолепный век. Самые лучшие истории о героях. Уровень 1
Великолепный век. Самые лучшие истории о героях. Уровень 1
Оценить:
 Рейтинг: 0

Великолепный век. Самые лучшие истории о героях. Уровень 1

onlar alıyorlar

ben almıyorum

sen almıyorsun

o almıyor

biz almıyoruz

siz almıyorsunuz

onlar almıyorlar

ben alıyor muyum?

sen alıyor musun?

o alıyor mu?

biz alıyor muyuz?

siz alıyor musunuz?

onlar alıyorlar mı?

ben almıyor muyum?

sen almıyor musun?

o almıyor mu?

biz almıyor muyuz?

siz almıyor musunuz?

onlar almıyorlar mı?

5.

именительный ağaç

винительный ağacı

родительный ağacın

дательный ağaca

местный ağaçta

исходный ağaçtan

Ahmed ve Hükümdar Yesevî

Ahmed Yesevî’nin çocukluk çağlarında Türkistan’da Yesevî adında bir padişah varmış. Bu padişah, kış mevsimini Semerkant[8 - Semerkant – Самарканд] şehrinde geçirir, yazları da Türkistan dağlarında ava çıkarmış. Bir yaz günü bu hükümdar Karaçuk Dağı’na avlanmaya gitmiş. Fakat dağ çok dik ve sarp olduğu için avlanamamış. Bu durum karşısında çok sinirlenen padişah, bu dağın ortadan kaldırılmasını istemiş. Bunun üzerine Türkistan’daki bütün ermişlere haber göndermiş. Çünkü padişah, ermişlerin dua ve himmetleri ile dağın ortadan kalkacağına inanıyormuş. Ermişler dağın ortadan kalkması için çok dua etmişler ama duaları hiçbir işe yaramamış.

Bunun üzerine padişah “Türkistan’daki bütün ermişler gelip dua etti mi?” diye sormuş. Yanındakiler, “Şeyh ibrahim’in oğlu Ahmed var. Ama o çok genç biri. Bu nedenle onu çağırmadık.” diye cevap vermişler. Padişah, Ahmed’i çağırmaları için adamlarım göndermiş.

Padişahın adamları Ahmed’in evine gidip durumu Ahmed’e anlatmışlar ve padişahın kendisini çağırdığını söylemişler. Ahmed, annesi ve babası öldüğü için ablasıyla yaşıyormuş. Ahmed bu durum karşısında ne yapması gerektiğini ablasına danışmış.

Ablası da “Babamın türbesine git, orada kapalı bir sofra[9 - sofra – скатерть-самобранка] var. Eğer o sofrayı açabilirsen senin ermiş olma zamanın gelmiştir. Çünkü babamın vasiyeti böyleydi.” demiş. Bunun üzerine Ahmed, babasının türbesine gitmiş ve sofrayı açmış. Ahmed, sofrayı yanına alıp Yesi şehrine hareket etmiş. Yesi’de önceden toplanmış olan bütün ermişler Ahmed’i bekliyorlarmış. Ahmed, sofrada bulunan bir parça ekmeği oradakilere uzatınca, bütün ermişler Fatiha suresini okumuşlar. Bunun üzerine Ahmed, bir parça ekmeği orada bulunan herkese pay etmiş ve ekmek herkese yetmiş. Orada hükümdar, askerleri ve ermişler dâhil yaklaşık on bin kişi varmış. Az ye, uzun ye.[10 - seccadeleri – молитвенные коврики]

Bir süre sonra çok şiddetli bir yağmur başlamış, yağmur o kadar şiddetliymiş ki oradaki ermişlerin seccadeleri3 bile suda yüzüyormuş. Ahmed’in üzerinde babasından kalma eski hırka varmış. Ahmed bu hırka ile başını, kollarım ve bütün vücudunu kapatmış. Ahmed bir süre sonra hırkadan başını çıkarınca yağmur durmuş ve güneş çıkmış. Oradakiler başlarını yukarı kaldırınca, Karaçuk Dağı’nın yok olduğunu görmüşler. Oradaki insanlar bu keramet karşısında Ahmed’in büyük bir ermiş olduğunu anlamışlar.

Padişah Yesevî, Ahmed’e “Bana bir dua et de adım kıyamete kadar anılsın.” demiş. Ahmed, “Cihanda beni kim severse, beni senin adınla birlikte ansın.” diye dua etmiş. Bu olaydan sonra Ahmed adı Yesevî adıyla birlikte anılmaya başlamış.

1. В каком городе проходила великая трапеза, о которой рассказывается в истории?

1) Yesi

2) Semerkant

3) Karaçuk

4) Arslan

5) Buhara

2. Что означают формы annesi, babası?

3. Переведите словосочетания на турецкий язык:

1) мои сады

2) его комнаты

3) моя дверь

4) его груша

5) моя вода

6) ваши зонтики

7) мои улицы

8) ваши уши

9) моя книга