Şaki İbrahim Destanı ve Bir Kitapta Toplanmamış Şiirler
Şaki İbrahim Destanı ve Bir Kitapta Toplanmamış Şiirler
Nakîb Bey’in hanesine gidildi
Sökün verdi orda eşraf, ulema
Dendi: “Gitsin eşraf vali nezdine
Bir nihayet versin anın fendine
Niçin asker göndermiyor Berho’ya?”
Eşraf Vali Konağı’na varınca
Nakib Bey’in hanesine karınca
Gibi dolmuş olan bütün cemaat
Vali Bey’in konağına gittiler
“Emniyet yok!” diye feryat ettiler
Hükûmetten istediler adalet
Vali hemen bir mazbata yazdırdı
Muharrikler ahaliyi azdırdı
“Vali gelsin Telgraf’a” dediler
Vali dedi: “Sağlam olsam gelirdim,
Ben hastaydım, müftü olsun vekilim”
Müftü vekil olup gitti beraber
Telgrafta on bir gece kalındı
İstanbul’dan birçok emir alındı
Ahalinin dağılması hakkında
On bir gece dağılmadan ahali
Hükûmete oturdu pek pahalı
Muhabere men olundu serapa
On birinci sabah çıktı irade:
-O zamana göre pek fevkalâde-
“Berho Ağa gönderilsin Halep’e
Mağsûb emval toplanılsın serâser
Viranşehir’e sevk olunsun askerler
Mütecasir olanları talebe”
Bu müjdeye inanarak ahali
Dağıldılar meserretli, safalı
Bu defalık her iş biter sandılar
Müfettişler gelip savaş edince
Bu defa da iş görmeyip gidince
Bütün millet yine kalben yandılar
Diyarbekir eşrafından birkaç er
Affolundu Berho ile beraber
Bu fent ile bitirildi mesele
Ahalinin ümitleri bitmişti
Berho memur olup Şam’a gitmişti
Birdenbire millet verdi el ele
Rumeli’de millet, asker birleşti
Fedailer dağa çıktı yerleşti
Padişahtan istediler hürriyet
İSTİDRAD
Ey hürriyet! Bu dünyaya geleli
İnsanların en sevgili emeli
Sensin, seni kan dökerek biz aldık
Nice erler denizlere döküldü
Nice beller sürgünlerde büküldü
Nice yıllar zindanlarda bunaldık
Mithat, Kemal gibi şanlı şehitler
Can vererek bize saçtı ümitler
Her gün arttı Genç Türkler’in adedi
Yüz neferi, gayretinden dolayı,
Sürüldükçe bini oldu fedai
Hiçbirisi bu maksattan dönmedi
Diri diri gömülenler hesapsız
Cezalandık hep sualsiz cevapsız
Her anda bin matem gördü gözümü
Avrupa’ya gittik seni bağırdık
Köy köy gezdik halkı sana çağırdık
Gece gündüz sen olmuştun sözümüz
Kastamonu, Diyarbekir, Erzurum
Bağırdılar: “Ya hürriyet, ya ölüm!”
Bahaneydi vergi, öküz davası
Bitlis, Halep dahi birer bahane
Çıkararak atıldılar meydana
Maksatları istibdadın imhası
Komiteler birleştiler Paris’de
Kuvvet geldi umumdaki ümide
Her tarafta hazırlığa başlandı
Rumeli’de Niyazi’ler, Enver’ler
Daha birçok fedaîler, askerler
Dağa çıkıp kılıcına dayandı