Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve Dünya edebiyatından seçilerek oluşturulan 100 Temel Eser, çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Millî Eğitim Bakanlığının bu çalışmasını, ülkemizdeki okuma oranını arttırmaya ve dilimizin gelişimini sağlamaya yönelik önemli bir çaba olarak görüyoruz. Aynı eserleri okumuş, o eserlerdeki duygu ve düşünce zenginliğini kazanmış…
İran serdarı Ebu Müslim Horasani, kendine dava edindiği fikir ve düşünceleri doğrultusunda hayata dair pek çok şeyden vazgeçmiş, sadece davasının peşinden giden haşmetli bir liderdir. Emellerine ulaşmak konusunda çok katı kurallara sahip olan bu serdar, “Her kimden şüphe edersen onu öldür.” düsturuyla birçok kişinin yaşamına son vermiştir. Bir sürü kişinin zafiyetinden faydalanan, kılıktan kılığa …
Edebiyatımızın eskimeyen ismi Ömer Seyfettin; Osmanlı Devleti’nden Cumhuriyet’e geçiş sürecini birebir tecrübe etmiş ve yaşayan bir varlık olarak benimsediği dili, toplumsal gelişmeler bağlamından ayrı düşünmemiştir. Bu açıdan Ömer Seyfettin, tema ve dil yönünden çeşitlilik arz eden hikâyeleriyle hemen hemen her kuşağa seslenebilen usta bir hikâyeci olarak ön plana çıkmıştır. Ele aldığı konuları b…
Üç yüzyıldır Canterville Kalesi’nde insanları korkutmakla ün yapmış olan bir hayaletin, buraya yeni taşınan Amerikalı ailenin kimi zaman mizahi kimi zaman da hüzünlü mücadelesini konu edinir, Canterville Hayaleti. Öyküde, Amerikan yaşam tarzı incelikle işlenerek yer yer alaycı bir tavırla eleştirilir. Var olma amacını gerçekleştirmede sürekli hezimete uğrayan Canterville Hayaleti’nin malikânedeki …
Edebiyatımızın eskimeyen ismi Ömer Seyfettin; Osmanlı Devleti’nden Cumhuriyet’e geçiş sürecini birebir tecrübe etmiş ve yaşayan bir varlık olarak benimsediği dili, toplumsal gelişmeler bağlamından ayrı düşünmemiştir. Bu açıdan Ömer Seyfettin, tema ve dil yönünden çeşitlilik arz eden hikâyeleriyle hemen hemen her kuşağa seslenebilen usta bir hikâyeci olarak ön plana çıkmıştır. Ele aldığı konuları b…
Edgar Allan Poe her ne kadar yazın dünyasına şiirleriyle girdiyse de 40 yıllık ömründe kısa hikâyede de yetkinliğini ortaya koydu ve getirdiği yeniliklerle kısa öykünün bugünkü hâlini almasında önemli bir kilometre taşı oldu. İlk modern dedektif öykülerini kaleme alan Poe, hayal dünyasından gerçeklere, fantastik karakterlerden araştırmacı kimliklere uzanan etkileyici hikâyeleri ile okuyucuda canlı…
Babasının “küçük hanım”ı, akıllı, uslu, büyüyüp de küçülmüş, ağırbaşlı küçük Sara’nın en çok istediği şey, hemen büyüyüp babasına bakmak, evlerini çekip çevirmekti. Bu yüzden razı oldu gördüğü ilk andan beri hoşlanmadığı Bayan Minchin’in yatılı okulunda okumaya. Hem “mış gibi” yaparsa ne Bayan Minchin ne de onun kendisine benzeyen okulu canını sıkamazdı. Mış gibi yaparsa prensesler gibi yaşardı bu…
Fatih devrindeyiz… Meşhur Kazıklı Voyvoda Vlad, Türklere türlü eziyetler etmektedir. Hatta Kara Murat’ı şişleterek ateşte çevirtip öz kardeşi Mustafa’ya zorla öldürtmüştür. Mustafa’nın kulaklarında hep ağabeyinin “Öcümü al!” feryatları vardır. Mustafa intikam ateşiyle büyür ve bu ateş onu akıncı yapar. Artık hayatında yepyeni bir sayfa açılmıştır: Akıncılık. Mustafa akından akına koşarken türlü ma…
Elbistan’dan İstanbul’a, İstanbul’dan Yemen’e uzanan yolda karşılıyor bizi bu kez tarih. Kuyuların acımasızlığını gözlerinde, savaşın zulmetini -ihtiyarsız- ellerinde taşıyan bir gençle, Kör Mahmut’la karşılıyor. Çocukluğun masumiyetini, gençliğin yiğitliğini, kimsesizliğin cesaretini hep savaş meydanlarında yaşamanın zorunluluğu her zamankinden beterdir. Sahranın uçsuz bucaksız sıcaklığını bir ka…
Cem Sultan… Çağ açıp çağ kapayan Fatih’in kimi özellikleriyle kendisine benzeyen şehzadesi… En yakınlarının beceriksizlikleri ve hatta ihanetleri onu Osmanlı tahtından mahrum etmişti. Hayatını ancak tahta oturarak garanti altına alabilen Osmanlı şehzadeleri için ise bunun dışındaki bir hayat ancak çileli bir hayat olabilirdi ve nitekim Cem Sultan için de öyle oldu. Onun için artık bir esaret hayat…
624 yıllık Osmanlı tarihinin en köklü kurumlarından Yeniçeri Ocağı, Osmanlı fetihlerinde en önemli rolü oynamıştı. Fakat Osmanlı güçten düştükçe yeniçeriler yıkıcılıklarını, zorbalıklarını yavaş yavaş dıştan içe, gâvur ellerinden İstanbul sokaklarına çevirmeye başladılar. Artık haraç kesiyorlar, ev basıyorlar, adam kaçırıyorlar, ırza tecavüz ediyorlardı. Saraya karşı da ferman dinlemez bir eşkıya …
Kırım Hanı’nın Osmanlı’ya gönderdiği hediyelerden Sultan Süleyman için en ihtişamlı ve en değerlisi, Rus cariye Alexandra’dır. Saraydan gelip geçmiş tüm kadınlardan ayrı bir cesarete sahip, hırslı, boyun eğmez bu küçük kız, ilk günden yerini sağlamlaştıracak ve yakın gelecekte kendisini Osmanlı imparatoriçesi yapacak Hürrem Sultan adının taşıyıcısıdır. “Hürrem” adı, Osmanlı’da yaşanacak büyük sars…
“Kadın Avcısı”nda, hiç görmediği genç kızlara mektup yazma hastalığına tutulmuş olan halı tacirleri Yadigâr ve Süruri Bey adındaki iki gencin bu yolla adreslerine eriştikleri kızlar ile zamanla görüşmelerini ve bu görüşmeler neticesinde meydana gelen kargaşa ile bu hasta ruhlu beylerin cezalandırılmaları kimi zaman güldürerek kimi zaman da hüzünlendirerek hikâye ediliyor. Türk okuyucusu tarafından…
Türk sadece askerî gücüyle topraklar fetheden bir fatih midir yoksa bu gücün yanında ince zekâsını da ustalıkla kullanarak kaleler zapt eden, krallar avlayan bir cihangir midir? Tarih bize gösteriyor ki Türk’ün askerî kabiliyetinin yanında incelikli bir zekâsı da vardır. Türk bu incelikli zekâsını en çok da Anadolu topraklarına girdiğinden bu yana sürekli batıya ilerleyerek ve en sonunda Rumeli’ye…
II. Viyana Kuşatması günleri belki de Osmanlı tarihinin en acıklı sayfalarındandır. Özellikle de bu günlerin sonrasında yaşananlar Osmanlı’ya pahalıya mal olmuştur. Artık Osmanlı ilerleyişi durmuştur; Osmanlı geri çekilmektedir. Viyana’dan dönülürken aslında bir imparatorluk yavaş yavaş çökmektedir… “Viyana Dönüşü” ağırlıklı olarak II. Viyana Kuşatması’nı, yapılan hazırlıkları, sefer yolculuğunu, …