banner banner banner
Yeni bir hayat
Yeni bir hayat
Оценить:
 Рейтинг: 0

Yeni bir hayat


Mecburi hizmete başladım. Bu arada uzmanlık sınavlarına da girdim bir dalın uzmanı olmalıyım diye. Sonunda iki yıl içinde vazgeçtim uzmanlıktan ve kendimi gerçekleştirebileceğim başka bir yol çizdim kendime. Farketmiştim ki çocukluğumun özgürlüğünü, özgünlüğünü, heyecanlarını, misafirliğe giderken bile mutlu olmayı, babamın her akşam eve gelmesinden mutlu olmayı, dışarıda yemek yerken tatığım mutluluğu, bir aileye, bir kardeşe sahip olmanın mutluluğunu kısaca küçük mutluluklardan mutlu olabilmeyi unutmuşum.

Hayallerimi büyürken yolda düşürmüşüm.

Ben büyürken düşlerimi küçültmüşüm.

Ben büyümüşüm ancak ruhum küçülmüş.

Ben, ben olmaktan çıkmış herkes gibi olmuşum.

Sonunda mutsuz olmuşum, heyecansız, tutkusuz, inançsız, düşsüz bir hayata sürüklenmişim.

Yeniden düşlere sahip olmam gerektiğine karar verdim. Kendime yeni, yeni düşler yarattım ve peşinde çocuksu heyecanlarla ve tutkularla koşmaya başladım. Hala da koşuyorum.

Aynaya bakınca bunları hatırladım.

İyi ki hala düşlerim var.

İyi ki hala umudum var.

İyi ki yüreğimde hala heyecan duyabiliyorum.

İyi ki ailem ve karım var.

İyi ki çevremde beni seven, değer veren, anlayan, anlayış gösteren dostlarım var.

İyi ki düştüğüm zaman ayağa kalkabilecek gücüm ve inancım var kendime…

Geleceğe olumlu bakıyorum.

Çünkü biliyorum ki gelecek benim elimde. Büyük oranda benim elimde. Oluşabilecek engelleri aşabilecek güç de benim içimde. Yüreğimde, beynimin kıvrımlarında.

İşte bu nedenledir ki ben aynaya her baktığımda gözlerimin içinde coşku, heyecan, inanç, umut, düşler ve tutku görüyorum. Ve biliyorum ki ölene kadar görmeye devam edeceğim, çünkü ben öyle istiyorum.

Aynada gözlerimin taaa içine bakıp kendime “Düşlerin nelerdi ve ne kadarını gerçekleştirdin?” diye sorduğum zaman “Çoğunu ve gerçekleştirmeye de devam ediyorum” diyebiliyorum. Ben kendimle her zaman aynada olumlu konuşuyorum, kendime hakkettiğim değeri veriyor ve çocukluğumun saflığını, heyecanını, coşkusunu, umutlarını bugün de yaşatabiliyorum. Ya siz?…

Ve biliyorum ki bir şeylerin, düşlerin peşinden koşmak insana yaşam isteği, coşkusu ve heyecanı verir. Merak etmek ve bir şeyleri başarmak için heyecan ve istek duymaksa hayatı renklendirir ve anlamlandırır. Metin Eryürek’in eski “Aynalar” şarkısını Zuhal Olcay farkı ile tekrar dinleyin geçmişinize dönerken.

“Harmanım ben harmanım
Kırk satırlık fermanım
Yok dizimde dermanım

Eyletmen beni/Söyletmen beni/Ağlatman beni/Aynalar aynalar

İster anam darılsın
İster babam darılsın
Vuran elim kırılsın

Hüznüm siz de görünür
Saçım beyaz örülür
Yaşarken de ölünür

Eyletmen beni/Söyletmen beni/Ağlatman beni/Aynalar aynalar

Yüzümde hep çizgiler
İçimde hep ezgiler
Uçup gitti seneler

Eyletmen beni/Söyletmen beni/Ağlatman beni/Aynalar aynalar”

Yeter ki siz yaşarken ölmeyin…

ZİHİNSEL FİTNESS

1.Geçmişinize döndüğünüzde sizde iz bırakan neler hatırlıyorsunuz?

2.Pişmanlıklarınız, sevinçleriniz, kazançlarınız, kayıplarınız?

3.Geçmişten geleceğe çıkardığınız dersler neler?

YANLIŞLARIMIZ…

Hayat bizden bazı dersler almamızı bekler. Hatta bunu zorunlu kılar. Kaybetmeyi, kazanmayı, sevmeyi, sevilmeyi, mutluluğu, gücü, zayıflığı, sabrı, öfkeyi, sevinci, korkuyu, suçluluğu, huzuru, affetmeyi, affedilmeyi vazgeçmeyi, vazgeçmemeyi öğrenmemizi ister hayat. Bunları öğrenmek herkes için kolay değildir. Adına olgunlaşma yolculuğu dediğimiz yaşam yolunda alırız derslerimizi.

Gücü, mutluluğu, huzuru, sevgiyi, saygıyı, sağlığı birden elde edemezsiniz. Yaşadığınız dünyaya, çevrenize, kendinize bakış açınız olgunlaşma yolunda size yardım eder. Kendinizi ve çevrenizdeki dünyayı doğru anlamaya başladıkça kendinizle barışık olmaya da başlarsınız. Aldığınız dersler yaşamınızı değiştirir gibi görünse de aslında değişen yaşam değil, sizin ona bakış açınızdır.

Dersler yaşamı mükemmel, kusursuz yapmaz. Yaşamı olduğu gibi görmenize ve kabul etmenize yardımcı olur. Yaşamın eksiklerinden, yanlışlardan da keyif almaya başlarsınız. Herkesin kendine özel alacağı dersler vardır. Yaşamda hepimiz kendimize düşen payı alırız. Kimse önceden bize dersimizi söylemez. Olgunlaşma yolculuğunda kendimiz keşfederiz onları. Zaten keşfettiklerimizdir bizi olgunlaştıran. Bu keşif yolculuğunda da yanlışlar yaparız. İyi ki de yaparız. Yanlışlarımız, dersimizin bir parçasıdır. Yanlışlarımız, bizim parçalarımızdır.

Yaşamda yanlış yapmaktan korkmayın. Yanlış seçim yapmaktan korkmayın. Seçim yap(a)mamaktan korkun. Yanlış yapmak doğaldır.

Yanlış yapmak sizin yaşamda seyirci değil, oyuncu olduğunuzun göstergesidir. Siz eylem insanısınız. Yanlışlar, emin olun sonunda sizi doğrulara götürür. Tabi ki sürekli aynı yanlışları yapmamanız koşuluyla.

Yanlış yapmamak, adım atmamak, hiç bir şey yapmamak, risk almamak demektir. Bu yerinizde saymanıza yol açar. Yanlış yapılmamış bir hayat boşa geçirilmiş demektir. İşte bitkisel hayat denilen şey budur. Ot gibi yaşarsınız.

Siz harekete geçmezseniz birileri sizin adınıza bunu yapar. Takip eden olursunuz, köle olursunuz. Yaşamda yanlışlarla ilgili öğrenmeniz gereken önemli bir beceri daha var, kendinizle birlikte başkalarını da affetmeyi öğrenme becerisi. Başkalarının ve kendinizin yanlışlarını affedebilmelisiniz. Bu beceri sizi geleceğe taşır.

İstediğiniz hayata, hedeflerinize ancak risk alarak, yanlışlar yaparak ve bu yolda acı çekerek ulaşabilirsiniz. Başkaları da öyle. Onlara şans tanıyın. Yanlışlar yapın, kabul edin, ders alın ve bir daha tekrar etmeyin. Vazgeçmeyin.

ZİHİNSEL FİTNESS

1. Hayattan aldığınız en önemli üç ders nedir?

2. Hayatta aldığınız en büyük üç risk nedir? Sonuçları?

BAŞLAMAK…

Goethe “Neyi yapabiliyorsan, ya da yapabileceğini hayal ediyorsan başla. Cesarette; akıl, güç ve büyü vardır.” diyor.

Lao Tzu’da “Binlerce kilometrelik bir yolculuk atılacak tek bir adımla başlar.” demiş.