Tarikatlar, İslam toplumunun vazgeçilmez birer unsuru olarak her dönemde etkilerini hissettirmiş ve bir yaşam tarzı olarak da varlıklarını günümüze kadar devam ettirmişlerdir. Halka, dinî, ahlaki ve sosyal alanda hizmet vermeyi amaçlayan tarikatlar, Osmanlı döneminde toplum üzerinde her zaman etkili olmuşlardır. Toplumun gönüllü sivil kuruluşları olarak nitelendirilebilecek tarikatlar, tekke ve zaviyeler aracılığıyla halka sosyal alanda hizmet veren müesseseler olmuşlardır. Osmanlı Devleti’nde toplum hayatında tarikatlar önemli roller üstlenmişlerdir. Devletin kuruluş ve yükseliş dönemlerinde idari, askerî, ilmî ve içtimai hayatın şekillenmesinde tekke ve tarikatların önemli etkisi olmuştur. Çoğu zaman devlet ve halk arasında bir köprü görevi görmüşlerdir. Tarikatların halk üzerinde var olan gücü ve camianın içerisinde ortaya çıkan problemler, devlet idaresinin, bu kesime müdahale etmesine ve kontrolü altına alma yoluna başvurmasına neden olmuştur. XIX. yüzyılda devletin birçok kurumunda baş gösteren bozulma ve çöküş süreci, tasavvuf camiasında da görülmeye başlamıştır. Bütün bu sebepler sonucunda tarikatları kontrol altına almak, bu camiada dinî ve ilmî olmayan davranışları engellemek, cahil kişilerin şeyhlik görevine gelmelerine mâni olmak gibi nedenlerle meşihat makamına bağlı Meclis-i Meşâyih kurulmuştur.Bu çalışmamızda amaç, Osmanlı Devleti’nin modernleşme sürecinde, tekke ve zaviyeleri kontrol etmek ve yönetmek amacıyla kurulmuş olan Meclis-i Meşâyih’i tanıtmaktır. Çalışmamızda, tarikatlar ve tekkeler arasındaki tartışmalara girmeden, tasavvufi boyutundan ziyade bir kurum olarak Meclis-i Meşâyih’i, tarihçi bakış açısıyla tanıtmak hedeflenmektedir.