Книга Haber Oluşturma: Standartlar ve Yeni Yaklaşımlar - читать онлайн бесплатно, автор Aslan Aslanov. Cтраница 2
bannerbanner
Вы не авторизовались
Войти
Зарегистрироваться
Haber Oluşturma: Standartlar ve Yeni Yaklaşımlar
Haber Oluşturma: Standartlar ve Yeni Yaklaşımlar
Добавить В библиотекуАвторизуйтесь, чтобы добавить
Оценить:

Рейтинг: 0

Добавить отзывДобавить цитату

Haber Oluşturma: Standartlar ve Yeni Yaklaşımlar

Böylece Azerbaycan’la ilgili haberler sadece bir cihazla gönderildi. Konuşmacı, radyo istasyonlarının günde 70.000’den fazla kelime alamadığını hatırlattı, hükümetin bir telgraf ajansı kurmayı planladığını ve bunun için bir proje hazırlandığı bilgisini vermişti.

Sonra milletvekili Ağa Aşurov konuşma yaparak tartışılan konu hakkında bir tutum ifade etti. Radyonun zayıflığına ve bir telgraf ajansının eksikliğinin kötü sonuçlar doğuracağına atıfta bulunarak şunları söyledi: “…Onların eksikliği, düşmanlarımızın bizler ve Bakü ile ilgili çeşitli yalanlar ve gerçeğin dışında dedikodular ve haberler yayınlamasına neden olur. Bir haber ajansımız olsaydı, biz bu konuda onun aracılığıyla kendimizle ilgili yayınlanan haberleri alabilir ve gerekli kılınan cevapları ve karşılığını verebilirdik.”6

Son olarak, 2 Mart 1920’de ilk defa “Azerbaycan” gazetesinde ilk kez “AZERTAC” imzasıyla haberler yayınlandı. Bu gerçeklik, ajansın 1 Mart 1920’de çalışmaya başlatıldığını açıkça ortaya koyuyor. Gazetenin 3 Mart tarihli sayısında Şuşa, Karyagin (şimdi Fuzuli) ve Hankendi’den “AZERTAC’ın Yurtiçi Haberleri” başlığı altında alınmış kısa haberleri yer almaktaydı. 9 Mart’ta aynı gazetede AZERTAC’ın 7 Mart sayısındaki 7 numaralı Bülteninde “Gürcistan’a Yardım” başlığı altında bir haber yayınlandı.

Yaklaşık bir ay sonra, 25 Mart 1920’de Azerbaycan Telgraf Ajansı tarafından Halk Eğitim Bakanlığı’na gönderilen 17 numaralı talimatı, ajansın gerçekten 1 Mart’ta kurulduğunu onaylayan tutarlı bir kanıttır. Talimatta Hükümetin 1 Mart tarihli kararına göre, Azerbaycan Telgraf Ajansı’nın Posta ve Telgraf Bakanlığı’na bağlı olarak kurulduğu ve oluşum aşamasında olduğu kaydedilir. Ayrıca belgede, 1 Nisan’dan devlete ait işletmelerden ve yetkililerden AZERTAC bültenlerine abonelik kayıtlarına başlayacağı ile ilgili bilgi verilmişti. Abonelik masraflarına gelince, nakliye maliyetleri dâhil Bakü’de 3.000 ruble ve Azerbaycan’ın diğer şehirlerinde 300 ruble olarak belirlendi. Talimatta Ajansın, geçici olarak Naberezhnaya ve Sadovaya sokaklarının kesiştiği Posta ve Telgraf Bakanlığı binasında bulunduğu belirtilmişti.7

AZERTAC haber bültenleri günlük olarak Azerbaycan Türkçesi’nde ve Rusça olmak üzere iki dilde yayınlanmaktaydı. Haber bültenleri genç Azerbaycan devletindeki en önemli olayları kapsıyor ve hükümetin yapılan işleri tarihin hafızasına kaydediliyordu. Bültenlerde, Moskova, Paris, Basra, Roma, Tiflis, Taşkent, Kuzey Kafkasya, Zakaspi ve Karadeniz’deki radyo istasyonlarından yanı sıra telefon ve telgrafla muhabirlerin haberleri yayınlandı.

Ajans teknik yetenekleri ile ilgili olarak, hareketsiz, aynı zamanda hareketli istasyonları işleten ekipmanlara sahipti. Bu, her iki istasyondan da haber alınmasına fırsat sağlamaktaydı. Ajans, diğer kaynaklar dışında, radyo istasyonları aracılığıyla günlük sadece 40.000 karakter kapasiteli haberler aldı. Gelecekte, ajans diğer ülkelerdeki haber ajanslarıyla sözleşme imzaladıktan sonra, haberlerini önce komşu ve sonralar uzak ülkelere yaymayı amaçladı. Haberlerin büyük bir ilin merkezinde kurulacak radyo istasyonları ve Savunma Bakanlığı’na bağlı istasyonları kullanmakla birlikte telefon ve telgrafla Azerbaycan’ın bölgelerine ulaştırılması planlandı.

Ancak, AZERTAC yaklaşık iki ay boyunca bağımsız olarak çalışabilmiştir. Bolşevik Rusya’nın işgali sonucunda 28 Nisan 1920’de Azerbaycan Halk Cumhuriyeti parçalandı. Aynı gün, Rus Telgraf Ajansı ROSTA, Bolşevik propagandasında bulunan ikiyüzlülükle güya Bakü’de bir darbe olduğunu ve eski hükümetin halk tarafından devrildiğini bildirdi.

Azerbaycan’daki Sovyet kuruluşunun ilk aylarında, AZERTAC formalite bağımsızlığını resmen korudu, ancak gerçekten Rus Telgraf Ajansı’nın (ROSTA) bir bürosu olarak çalıştı. Bölgelerden gelen haberler dışında, AZERTAC diğer tüm haberleri ROSTA’dan aldı. Bu enformasyonlar dışında Moskova, Petrograd, Çelyabinsk, Saratov ve Vladivostok’tan alınan haberler ve iç savaşla çevrili Rusya ile ilgili haberler yaygındı. AZERTAC aynı haberleri ağırlıklı olarak duvar gazetelerine ve yerel gazetelere gönderirdi.

Ajansın ROSTA’nın bir parçası olarak resmi statü kazanması, 9 Haziran 1920’de Nariman Narimanov’un “Azerbaycan Merkez Basın Kurulu’nun kurulması üzerine” kararını imzalamasını takiben gerçekleşiyor. Aynı kararnameyle, zamanında çalışan ROSTA’nın Kafkasya Bölgesel Bölümü’nün (AzKafROSTA)8 önde gelen bölümlerden biri olarak Azerbaycan şubesi Kurula dâhil edildi. Bu kurul, ROSTA’nın Kafkasya yetkili temsilcisi S.Y.Bogdatyev tarafından yönetilirdi. Haber çalışmalarının düzenlenmesinde Yönetim Kurulu başkanı, tanınmış gazeteci Ağababa Yusifzade’nin büyük bir etkisi olmuştur.

20 Ağustos 1920’de, Halk Eğitim Bakanlığı yönetim kurulu toplantısında AZERTAC’ın durumu ve geleceğe yönelik gelişimi tartışıldı. Yönetim Kurulu toplantısında konuşan sözcü, AZERTAC’ın hâla oluşum aşamasında olduğunu ve bu nedenle önceden belirlenen tüm görevleri yerine getiremediğini söyledi. Bu yüzden, ajansın muhabir ofisleri bölgelerde ve bazı Doğu ülkelerinde açılırsa ve personelin mali durumu iyileştirilebilirse, Ajans daha verimli çalışa bilirdi. Ancak Yönetim Kurulu başkanı Bunyadzade, AZERTAC’ın haberlerinin çoğunu ROSTA’dan aldığı için onun malzeme-teknik tabanını güçlendirmek için özel bir cihazın satın alınmasına ihtiyaç duymadığını söyleyerek bu öneriyi kabul etmedi.

Toplantıya katılan Şeytin, AZERTAC’ın bağımsızlığının formalite niteliğine dayanarak Bunyadzade’in söylediklerini destekledi. Bu nedenle, “Cumhuriyetin gücü ve kaynaklarına göre AZERTAC’ın gelecekteki varlığı” sorusunun çözülmesi gerekiyordu.

Ayrıntılı bir tartışmadan sonra, Halk Eğitim Komisyonu aşağıdaki kararları aldı:

1. Gerekli güç ve kaynak eksikliğinden dolayı AZERTAC iptal edilmeli.

2. AzKafROSTA cihazı yeniden yapılandırılmalı, illerden haber toplama enformasyon faaliyetleri güçlendirilmeli.

3. Tüm çalışan personel kadrosu asgari indirilmeli; yönetim kurulu kaldırılmalı, ancak sadece haber de partmanının başkanı görevi davam ettirilmeli.

4. Yerel departmanlarla daha canlı temas kurarak haber departmanının çalışmaları güçlendirilmeli.

5. Bu karar Halk Komiserleri Konseyinin dikkatine sunulmalı.9

AzKafROSTA’nın faaliyetleri yalnızca Bakü ile sınırlı değildi, aynı zamanda ülkenin diğer şehirlerinde de (Gence, Şuşa, Lenkeran, vb.) birimler ve ofisler bulunmaktaydı. Onlar sadece bölgelerde meydana gelen olaylarla ilgili Merkeze haber göndermekle kalmadılar, aynı zamanda iç olanaklarını kullanarak duvar gazeteleri ve propaganda posterleri de yayınladılar. Seçkin sanatçı, ressam Azim Azimzadeh de bu çalışmaya katıldı. Savaş çağrısını, devrimci şiirleri yansıtan bu posterler, dükkânların camekânlarına, şehir ve köylerdeki evlerin ve tren istasyonları binalarının duvarlarına yapıştırıldı.

O zaman, AzKafROSTA, AZERTAC’ın faaliyet gösterdiyi eski banka binasında Millutinski Caddesi’nde (şu anda Tarlan Aliyarbekov) yer alıyordu. İş, gündüz ve gece, hafta sonları bile devam ederdi. Haftanın her günü ajansta onlarca telgraf ve radyografi, bültenler hazırlanarak ülkenin basınına, parti kurumlarının başkanlarına ve kültür kuruluşlarına gönderildi. Daha önemli haberler AzKafROSTA tarafından yayınlanan enformasyon bültenleri aracılığıyla ülke geneline yayılmıştı ve en ilginç haberler yurt dışına gönderilmişti.

Bir süre sonra AzKafROSTA, Genel Politik Eğitim Dairesi’nin temel taşlarından birine tabi tutulurdu. Bu bölümde normal çalışma koşullarının olmaması, ajansın faaliyetlerini ciddi şekilde etkiledi. Sonuç olarak, bölgedeki en iyi ajanslardan biri olarak yurt içine ve yurt dışına haber ileten ajans yavaşça dağılmaya ve dış ilişkilerini kaybetmeye başladı.

Ajansın Genel Politik Eğitim Dairesi Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteremediği anlaşıldığında, Ağustos 1921’de yine Azerbaycan Telgraf Ajansı (AzerTA) adı altında tekrar bağımsız bir kurum olarak çalışmaya başladı ve ajansın direktörlüğüne Gubad Gasimov atandı. Uzeyir Hajibeyli’nin eserleri de olmak üzere Azerbaycan müzik kültürü tarihinin tanınmış araştırmacılarından biri olarak bilinen Gubad Gasimov şunları yazdı: “1921’de ben yeni bir haber ajansı teşkilatı direktörlüğüne atandım. O zaman, ben askeri birliklerden birinde savaşçılar arasında cehaleti ortadan kaldırmak için bir acil durum komisyonu başkanıydım. Siyasi ve kültürel konularda belirli yeteneğim olmasına rağmen, gazetecilik konusunda hiçbir deneyimim yoktu. O zaman, genç Azerbaycan Sovyet Cumhuriyeti’nde personel sorunu en çarpıcı konulardan biriydi ve bu tür beklenmedik atanmalar yaygındı. Bu nedenle, çok yeni ve son derece sorumlu bir işin çok yakında öğrenilmesi gerekirdi. Haberi yaymak için teknik olanaklar çok sınırlıydı ve mümkün olan her yöntemleri kullanmaya çalıştık. Örneğin, Komünist ve Caparidze sokaklarının (şimdiki İstiklaliyyet ve Aziz Aliyev – AA) sokaklarının kesiştiği yerde yapılmış büyük ekranlı ışık gazete, enformasyonun yayılmasında önemli bir rol oynadı. Sonralar Bakü’nün işçi bölgelerinde gösterilen bu tür şık gazeteler okur-izleyiciler tarafından ilgi ile karşılandı.10

Böylece, faaliyetlerine yeniden devam eden ajans kısa bir süre önce sadece eski AzKafROSTA düzeyine ulaşmış, birçok durumda bile daha da ileri gidebildi. Ancak bu artış çok uzun dönem değildi. Halk Komiserleri Konseyinin kararıyla, Ocak 1922’den bu yana, devlet desteğinden ve herhangi bir sübvansiyondan yoksun kalan ajansın yeniden zor günleri başlıyor. Ajansın geliri, haber bültenlerine abone üye olmanın azalması ve gazetelerin tirajındaki düşüşle kısıtlanıyordu.

Ajansın ekonomik faaliyetinden dolayı karşılaştığı zorluklar, 16 Temmuz 1922 tarihli Halk Sovyet Komiserleri konuşmasında geniş bir şekilde yorumlandı. Tutanakta, bölgelere ücretsiz enformasyon göndermeyi durdurmak ve verilen haberler için ücret almak önerildi. Buna ek olarak, Haziran ayında verilen habere göre, her bölgeden 100 milyon ruble ve Temmuz ayında 150 milyon ruble toplanması ve sonraki aylarda ücretin kimin ödeneceği öne sürüldü.11

ROSTA Kafkasya’da faaliyet gösteren ajansları Kaf-ROSTA ismiyle birleştirmeyi AzerTA’yı bir bölüm olarak ona itaat ettirmeye çalışırdı. Bu öneri 1922 Güney Kafkasya Cumhuriyetleri ajanslarının kongresinde de sunuldu. Bununla birlikte, herhangi bir hazırlık yapılmadan, ajansların KafROSTA’ya birleşmesini, farklı bir yapıya sahip olan aynı kurumların faaliyetlerinin etkinliğini sorguluyordu. ROSTA, AzerTA’nın işinin ekonomik bir hesapta bile faaliyet göstereceği hakkında hiçbir fikre sahip olmadan Nisan ayı masrafları için sadece 50 milyon ruble tahsis etmişti. Ancak bu finansal kaynak AzerTA’nın aylık giderlerinin onda birini bile kapsamıyordu.

Bu konu, 13 Mayıs 1922 tarihinde Azerbaycan Halk Komiserleri Sovyet İşleri Müdürlüğü toplantısında geniş çapta tartışıldı ve ajansın geleceği ile ilgili karar alırken bu faktörlerin dikkate alınması gerektiğinin altı çizildi. Toplantıda, ROSTA’nın AzerTA’yı yeniden düzenleme çabaları “affedilemez bir başarısızlık” olarak nitelendirildi ve eğer bu çalışma gerçekleşirse, ajansa yardım etmek ve faaliyetleri için daha verimli koşullar yaratmak yerine son yıllardaki tüm başarılarının itibarsızlaştırılacağı belirtildi. Ajans küçük vesayet ve bürokratik formalizmle karşı karşıya kaldı. Toplantının sonunda, AzerTA’nın KafROSTA’ya katılmasının uygun olmaması, Cumhuriyeti partisinin düşüncelerine yaklaştırmak için ajansın Merkez Komite’nin propaganda bölümüne tabi kılınması ve tedarik-arz açısından, Halk Komiserleri Konseyi’ne tabi kılmak için önerilerde bulunulmuştu.12

Toplantıda öne sürülen teklifler, Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Halk Komiserleri Konseyi tarafından hazırlanan Kanun Hükmünde Kararname’ye de yansıdı. Yasa tasarısında Azerbaycan Telgraf Ajansı’nın dostane cumhuriyetler ve Halk Komiserleri Konseyi’nin haber departmanlarıyla ilişkilerini düzenlemek için Halk Komiserleri Konseyi’nin karar verdiği belirtiliyordu:

1. Bu tarihten itibaren Azerbaycan Telgraf Ajansı Halk Komiserleri Konseyi İşler Ofisine idari ve ekonomik açıdan tabi olup, fikrin önderliği Azerbaycan Komünist Partisi Merkez Komitesi propaganda departmanına verilmektedir.

2. Azerbaycan Komünist Partisi Yönetim Kurulu’nun bu yıl 9/1 tarihli kararına göre, Azerbaycan Telgraf Ajansının 1 Ocak 1922 tarihinden itibaren ekonomik hesaba aktarılmış çalışması kabul edilecektir.

3. Azerbaycan Telgraf Ajansı’nın şemasını, personel tablosunu ve gelir tahminlerini hazırlayıp onaylamaya sunsun.13

Genel olarak, SSCB’nin 1922’de kurulmasından sonra, AzerTA, diğer haber ajansları gibi, aslında Sovyet Telgraf Ajansı’nın (SITA) bir koluydu. Buna ek olarak, sınırlı finansal kaynakların eksikliği AzerTA’nın faaliyetinde ve operatifliği sağlamakta ciddi zorluklar yarattı. Ajansın 50. yıldönümüne adanan kitapçık, o yıllarda durumu şöyle anlattı: “Olaylarla ilgili haberlerin Bakü’ye ulaşması SITA ajansı ile zaman alıyor ve sadece genel kullanımda olan telgrafla geliyor. AzerTA editörleri “telgraf dilini” ortak bir dile çeviriyor ve daha sonra makineciler düzenlenmiş metni toplar, aynı metin dikkatlice okunur, döndürücüde çoğaltılır ve yalnız o zaman SITA haberleri gazete yayın ofislerine gönderilir. Yerel basın için kapsamlı enformasyonların hazırlandığı günlerde yazı masalarında telgraf formları dizilir ve haber içinde kaybolmuş editörü görmek hiç de kolay değildi.”14

Transkafkasya Federasyonu’nun kuruluşundan sonra, Mart 1923’te, üç Güney Kafkasya Cumhuriyeti ajansları ZagTA15 (Güney Kafkasya Ajansı) adı altında birleşti.16 1936’da AzerTA, bağımsız bir özel haber ajansı olarak faaliyetlerine yeniden başladı.

Azerbaycan Halk Komiserleri Konseyi tarafından özel olarak ayrılmış para ile “Kleinshmidt” model teleprinter (teletype) satın alındıktan ve yapıldıktan sonra 1932’de durum biraz daha kolaylaştı.

Bu olay cumhuriyetin haber hizmetinde o zamanlar gerçekten teknik bir devrimdi. Teletip, Sovyetler birliği ve dünya haberlerini alma ve basına ve radyoya iletme sürecini hızlandırmaya olanak sağladı.

Bunların tümü, Azerbaycan Telgraf Ajansı’nın faaliyetlerinin tek teknik yönüdür. Ajansın faaliyetlerinin bir diğer önemli yönü tabi ki, muhabirlerin çalışmasıydı. Azerbaycan halkının – işçiler ve köylüler, bilim adamları, kültür, aydınlarının özverili çalışmalarından dolayı cumhuriyetimizde büyük değişikliklerin tarihi yapıldı.

1941’de Nazi Almanya’sının SSCB’ye işgali barış huzurlu yapılanma çalışmalarını dayandırdı. O zaman Azerbaycan da olmak üzere bu ülkenin hayatı savaş atmosferine gömülmüş ve zafer uğruna yapılabilecek ve yapılamayacak her şeyi yapmaya odaklanmıştı.

Savaşın ilk günlerinden itibaren Moskova ile olan yakın ilişkinin kesilmesi nedeniyle AzerTA hala tüm haberleri her zamanki telgraf ve hatta radyo aracılığıyla aldı. Ajansın tüm personeli – stenografçılar, makine üreticileri, editörler, düzelticiler – 24 saat gece-gündüz çalışmak zorunda kaldı. AzerTA askeri muhabirleri çatışmaların başladığı cephe hattından yaptıkları röportajlarını ajansa hemen gönderirdiler. Azerbaycan Telgraf Ajansı’nın çalışma kartları ile kanlı cephelerde ilerleme yapanlar arasında edebiyat ve bilim adamları Rasul Rza, Kilman Musayev, Abbas Zamanov, Cemşid Emirov, Nusrat Bagırov, İbrahim Novruzov, Mikail Pleskaçevski ve diğerleri vardı. Yetenekli bilim adamı, Tarih Enstitüsü müdürü İsmail Hüseynov Kızıl Ordu cephesi gazetesine editör yardımcısı gönderildi ve AzerTA’nın askeri muhabiriydi. Kurşun altındaki siperlerde yazdıkları ve Azerbaycanlı askerlerle ilgili haberler AzerTA tarafından radyoda dinlenildi ve basında yayınlandı. Cumhuriyet halkı Azerbaycan’ın cesur oğulları Hazi Aslanov, İsrafil Mammadov, Mazahir Abbasov ve yüzlerce diğer Azerbaycanlı savaşçının kahramanlığını AzerTA aracılığıyla öğrendi.

AzerTA Cumhuriyet gazetelerine savaş haberleri vermenin yanı sıra, arka cepheki insanların özverili çalışmalarıyla ilgili de enformasyonlar yayınlıyordu. Özel yayınlar için tasarlanan ve cephedeki gazetelere gönderilen bu makalelerin kahramanları, “motor savaşı”nda çok önemli bir rol oynayan “siyah altın” üreten petrol işçileri yüksek oktanlı benzin ve diğer petrol ürünleri almak için laboratuvarlarda çalışan bilim adamları, silah, mühimmat ve ekipman üreten makine mühendisleri ve orduya yiyecek sağlayan köylülerdi.

Savaş sonrası yıllarda ekonomik, sosyal, politik ve kültürel yaşamda yapıcı çalışmalar tekrar AzerTA’nın haberlerinin önemli konuları haline geldi. Bu dönemin 1970’leri ve 1980’leri özellikle belirtilmelidir. O yıllarda, önde gelen bir devlet adamı Haydar Aliyev iktidarda iken Azerbaycan’daki basın, özellikle 1972’den beri Azerinform adlı haber ajansı büyük bir gelişme gösterdi. Ajansın haberleri daha çok Sovyet imparatorluğunun ana haber kurumu SITA’nın Teleprinter bantlarında daha fazla gerçekleştirildi. Azerbaycan’dan gönderilen haberler “SITA haber veriyor” yayın hakkı ismi altında dünyaya yayıldı. Buna ek olarak, SITA gibi büyük haber makinesi başkanları SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) liderliğinin çok sempati duyduğu ve saygı gösterdiği Haydar Aliyev’in itibarını göz önüne alarak, Azerinform’a yardım etmeye çalışıyorlardı. 1970’lerde SITA, Moskova’daki merkezi ofisini ilk kez tamamen bilgisayarlaştırmaya başladığında, SSCB Cumhuriyetleri arasında Ukrinform ajansından sonra, Azerinform o zamanların modern “Videoton” bilgisayarları ve daha sonralar “Olivetti” bilgisayarlarıyla donatıldı. Böylece Azerinform, müttefik cumhuriyetlerdeki SITA şubeleri arasında lider konuma geldi.

O zamanlar Azerinform, SITA haber bültenlerini kabul eden ve Güney Kafkasya cumhuriyetlerine ileten bir merkez rolü oynadı. Ajans personeli, SITA ajansı ekibinde yabancı ülkelere gitti ve orada Azerbaycan’la ilgili doğrudan haberleri olay yerinden hazırlamak için çalıştı. Listede Paris, Prag, Havana ve Montreal, Rotterdam, Hamburg, Sofya ve Cezayir şehirleri yer alıyordu. Ajansın muhabirleri Küba, Kanada, İtalya’daki çeşitli gazete ve dergilerinin siparişi ile haberler hazırlayıp gönderirdiler.

1982’de Moskova’da Sovyetler Birliği komünist partisi Merkez Komitesi’nin politik bürosu üyesi ve SSCB Bakanlar Kurulu’nun ilk başkan yardımcısı kimi yüksek görev alan Haydar Aliyev’in 1987’de sağlık sorunu olduğu için istifası Gorbaçov önderliğinde Merkezin Azerbaycan’a yönelik sinsi politikasının uygulanmasına ivme kazandırdı. Bu olay ayrıca “Büyük Ermenistan” rüyasında yaşayan Ermeni milliyetçilerinin ve Kremlin’de patronlarının işini gevşetti. Öte yandan, Merkeze kölelik yapan o zamanki cumhuriyet liderliğinin anti-halk politikası Azerbaycan’daki sosyo-politik durumu büyük ölçüde ağırlaştırdı.

Kanlı Ocak 1990’larda, Sovyet imparatorluğu askeri birlikleri aniden Azerbaycan’ı işgal etti, birleşik ülkenin bir parçası olan cumhuriyetin huzurlu halkına karşı tarihte eşi görülmemiş bir vahşetle güç kullanıldı, gazete bırakmasına izin verilmedi. Enerji Deposu tahrikçiler tarafından patlatıldığı için radyo ve televizyonun sessiz olunduğu günlerde insanlar en son gelişmeleri sadece Azerinform’un Bakü’nün farklı yerlerinde duvarlara yapıştırılan, bölgelerde yayılan bültenlerinden takip edebiliyordu.

Azerbaycan Türkçesinde ve Rusça olarak yayınlanan bu bültenler askeri sansürden gizlice (Azerinform binasında sansürde kalan daimi temsilcisi) hazırlandı ve hava karardıktan sonra binaların duvarlarına yapıştırıldı. Ama sabah olunca imparatorluğun askerleri onları duvarlardan yırttılar. O günlerin korkunç gerçekliğini gösteren Azerinform’un fotoğraflarının benzer bir kaderi vardı.

Dağlık Karabağ’da Ermeni ayrılıkçılığının yükselişi ve ardından gelen Ermenistan’ın askeri saldırganlığı, bağımsızlığını yeni kazanan Azerbaycan’ın silahlı çatışmalara katılımı bazı bölgelerinin topraklarının bir kısmının işgaline yol açtı. Bir milyondan fazla Azerbaycanlının mülteci ve ülke içinde göçmen olmuş kişilere dönüşme si Azerbaycan’ı insani bir felakete sürükledi. Bu koşullar altında Azerinform muhabirleri savaş bölgelerinde, sığınmacı ve ülke içinde göçmen olmuş insanların geçici olarak yerleştiği çadır kamplarında haberler Hazırladı ve uluslararası toplumu ülkedeki felaket durumu hakkındaki gerçeklerle bilgilendirmeye çalıştı.

Böyle zor bir zamanda – 28 Haziran 1991’de, Bakanlar Kurulu “Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Enformasyon Ajansı hakkında” karar çıkarttı.17 Karar ajansın faaliyetlerini geliştirmesini, finansal ve teknik tabanını iyileştirmesini, giderlerini, bütçeden malilileşmesini planlıyordu. SSCB’nin çöküşü zamanında alınan bu karar, yasal bir gücü olmadığı için kâğıt üzerinde kaldı.

Azerinform, çağın çelişkilerine ve zorluklarına dayanmayarak, daha da zor durumla karşı karşıya kaldı, hatta herhangi bir finansman olmadan devlet bütçesinden çıkarıldı ve statü olmayan bir kuruma dönüştü.

Azerbaycan Cumhuriyeti Eski Cumhurbaşkanı Abülfaz Elçibey, 18 Aralık 1992’de “Azerbaycan Devlet Enformasyon Ajansı’nın (Azerinform) tarihsel isminin restorasyonu” adlı kararname imzaladı.18 Bu kararnameye göre Azerinform, Azerbaycan Devlet Telgraf Ajansı – AZERTAC olarak adlandırıldı. Ancak, hiç kimsenin ilgilenilmediği ajansın durumu kötüleşmekte devam etti. Bu nedenle, uzun yıllar ülkenin en deneyimli, mesleğinin sırlarını iyi bilen, Azerbaycan’da çeviri ve enformasyon okullarının oluşturulmasında büyük hizmetler sunan profesyonel personel ciddi sorunlarla karşılaştı. Ajans faaliyetlerini çok dar bir bağlamda sürdürmek zorunda kaldı.

Yetmiş yıldır Sovyetler Birliği Telgraf Ajansı – SITA’nın bünyesinde bulanarak hizmet veren Azerinform’un Azerbaycan halkının karşılaştığı ciddi trajedilerle ilgili haberlerini sitesinde yayınlanmasını SITA izin vermiyordu. Büyük bir güçlükle aldığı bazı haberler Ermenistan’ın tutumuna uygun yayılırdı. Bu, aslında Azerbaycan’ın yararına değil, aleyhine çalıştı. O zaman, ajansın dünyaya erişimi tamamen kapatıldı. Azerbaycan tamamen bilgi kaynağıydı. Zamanında faaliyetin olmaması nedeniyle Azerbaycan gerçeklerinin dünyaya ulaştırılması bir sorun haline geldi. Ajans gerekli malzeme ve teknik tabana sahip değildi. Komşu ülkelerle bilgi paylaşımı deneyimi bile yoktu, sadece bir dizi yerel medya kuruluşuna haber gönderebiliyordu. Dünyadan izole bir durumda yaşayan ülkede bir kaos devam ediyordu ve Azerbaycan bir iç savaş tehdidiyle karşı karşıyaydı.

Böyle zor bir dönemde, Haziran 1993’te, halkın talebi üzerine, Haydar Aliyev’in siyasi liderliğe dönüşüyle, kaos ve anarşiye son verildi. Ülkenin sosyo-politik, sosyo-ekonomik, bilimsel ve kültürel yaşamında ve uluslararası ilişkilerinde büyük bir dönüşüm yaşanmış, bilimsel temel, uluslararası norm ve ilkelere uygun olarak devlet kurma sürecine başlanmıştır. Bu olumlu değişimler süreci, AZERTAC’a yaklaşımı değiştirdi ve ajansı yeniden yapılandırmak, malzeme ve teknik tabanını güçlendirmek ve faaliyetlerini iyileştirmek için önlemler alındı.

“Azerbaycan Telgraf Ajansı’nın yeniden düzenlenmesi hakkında” (AZERTAC) 3 Mart 1995 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi 19 ile AZERTAC’ın geleneksel adını koruyarak Bakanlar Kuruluna bağlı Devlet Telgraf Ajansı kuruldu. AZERTAC’a resmi bir devlet haber ajansı (kuruluşu) statüsü verildi.

Kararnamede, Bakanlar Kurulu’na AZERTAC’ın malzeme ve teknik tabanını modern gerekliliklere uygun hale getirmek ve ajansın dünya standartları düzeyinde çalışmasını sağlamak için gerekli önlemleri alması talimatı verildi.

3 Temmuz 1995 tarihinde, Bakanlar Kurulu kararın yürütülmesi ile ilgili bir kararname yayınladı.20 Kararnamede ayrıca, Türkiye, ABD, İran, Almanya, İngiltere, Türkmenistan, Rusya, Gürcistan ve Özbekistan olmak üzere 9 yabancı ülkede AZERTAC’ın muhabir bürolarının kurulması öngörülüyordu.

Ajansın her zaman modern gereklilikler düzeyinde faaliyetlerine, çalışanlarının mali desteğinin iyileştirilmesine önem veren Azerbaycan’ın milli lideri Haydar Aliyev, 29 Haziran 1996’da “Azerbaycan Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu’na bağlı Devlet Telgraf Ajansı’nın (AZERTAC’ın) çalışmalarının iyileştirilmesi üzerine” bir sonraki Kararname imzaladı.21 Bu Kararnameyle, ajansın çalışmasının özelliklerini ve modern zamanlarda kamu politikasının yürütülmesinde resmi enformasyon desteğinin önemini dikkate alarak Bakanlar Kurulu’na, istisnai bir durum olarak, ajansın çalışanlarının maaşlarının AZERTAC tarafından sağlanan düzeylerde belirlenmesi ve bu amaçla gerekli kaynakların tahsis edilmesi talimatı verildi. Belgeye göre, Ajansın yabancı ülkelerde muhabir bürolarının kurulması ve faaliyetlerinin finans edilmesi konularının 1996 yılının ikinci yarısında çözülmesi gerekiyordu. Şehir ve bölge yürütme kurumu başkanlarına AZERTAC’ın Bölge enformasyon merkezlerinin faaliyeti için gerekli koşulları yaratmaları talimatı verildi. Aynı yılın 31 Ekim tarihinde, Cumhuriyet hükümeti kararın uygulanmasını sağlamakla ilgili bir karar aldı.22

Bu dönemde bağımsız Azerbaycan’ın uluslararası ilişkileri, genişleyerek dünya çapında yayıldı. Azerbaycan’ın gerçeklerini dünyaya aktarmak için Ajansın faaliyetlerini, günümüz gereksinimleri düzeyinde karşılayacak şekilde geliştirmek gerekiyordu. Bunu dikkate alarak, Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev 17 Ocak 2000 tarihinde “Azerbaycan Cumhuriyeti Bakanlar Kuruluna bağlı Devlet Telgraf Ajansı’nın (AZERTAC’ın) faaliyetlerini geliştirilmesi hakkında” bir kararname imzaladı.23 Kararnameye göre AZERTAC, Cumhurbaşkanı’na bağlı Bakanlar Kurulu’ndan çıkarıldı. Cumhurbaşkanına bağlı bağımsız bir kurum, Azerbaycan Devlet Telgraf Ajansı olarak ismini değiştirildi, yabancı dillerde haber yayınlamak ve yaymak için yeni bir yazı işleri bürosu oluşturuldu ve ilgili diğer işler yapıldı.