banner banner banner
Ertuğrul Bey’den Sultan Vahdettin’e Tarihin En Kudretli Hanedanı Üç Kıtanın Efendileri Osmanlılar
Ertuğrul Bey’den Sultan Vahdettin’e Tarihin En Kudretli Hanedanı Üç Kıtanın Efendileri Osmanlılar
Оценить:
 Рейтинг: 0

Ertuğrul Bey’den Sultan Vahdettin’e Tarihin En Kudretli Hanedanı Üç Kıtanın Efendileri Osmanlılar


Murat döneminde Arabistan, Türkistan ve Kırım’dan birçok değerli ulema gelmiştir. Başlıcaları Molla Gürani, Alâeddin et-Tûsî, Şerefeddin Kırîmî, Seydi Ahmet Kırîmî, “Bahrü’l-Ulûm” sahibi Alâeddin es-Semerkandî, Seydi Ali Arabî ve Acem Sinan’dır. Çoğu Seyyid Şerif el-Cürcânî’nin ve Sadettin et-Teftâzânî’nin talebeleri olup bu iki üstat arasındaki ilmî tartışma konularını Anadolu’ya getirerek ilmî hayata canlılık vermişlerdir.

II. Murat döneminde Zeyniyye ile Mevleviyye devlet katında ilgi görmüştür. Bayramiyye de çok yayılmıştı. II. Murat’ın Hacı Bayram-ı Veli müritlerine vergi bağışıklığı tanıması bu tarikatın yayılıp gelişmesine yardım etmiştir. Bu dönemde Hacı Bayram halifelerinden Yazıcızade ailesi Türk kültür tarihinde seçkin bir yere sahiptir. Yazıcızade Mehmet’in Muhammediyye’si ve Ali’nin II. Murat’a ithaf ettiği “Selçukname”si devrin iki kuvvetli akımını temsil eden eserlerdi. Birincisinde tasavvuf, ikincisinde Oğuz geleneği belirmekte, her ikisi de o devir Türkçe nesrinin mükemmel örneklerini oluşturmaktadır. Bu dönemde hâkim olan Oğuz-Kayı geleneği daha ziyade pratik siyasi bir gayeye hizmet etmekte olup bu da Osmanlı hanedanını Timurlular karşısında yükseltmek ve Türkmen çevrelerinde nüfuz sağlamaktır.

II. Murat devrinde birçok eserin Arapça ve Farsçadan Türkçeye çevrilmesi Osmanlı Türk kültürünün gelişmesi bakımından önemli olmuştur.

II. Murat büyük eserlerini Edirne’de yaptırmıştır. Bu devrin büyük mimari eserleri Yeni Cami ile Ergene Köprüsü’dür. II. Murat 1438’de Macaristan seferine çıkarken caminin temelini atmış fakat cami ancak 1447’de bitirilebilmiştir.

II. MEHMET (FATİH SULTAN MEHMET) (1444-1446 / 1451-1481)

Türk tarihine çağ açıp çağ kapatan hükümdar olarak geçen II. Mehmet, 30 Mart 1432’de Edirne’de doğdu. II. Murat’ın dördüncü oğlu olan II. Mehmet’in veliahtlık yolu, 1443 yılının bahar aylarında abisi Amasya Valisi Alâeddin’in genç yaşta hayatını kaybetmesi üzerine açıldı.

Babası II. Murat’ın 1444 yılında üzüntü ve kırgınlık ile tahtı bırakmaya karar vermesi üzerine, 12 yaşında hükümdarlık gömleğini giydi. Bir süre babasının yanında devlet yönetimi stajı gören II. Mehmet, 1444 yılının Ağustos ayında, Mihaliç Ovası’nda kapıkulu ve paşalar önünde tahtı resmen babasından devraldı.

Osmanlı Devleti’nde kurumların oluşmadığı ve iç ve dış tehditlerin yoğunlaştığı bir dönemde II. Mehmet’in hükümdarlık tahtına oturması, büyük krizlere neden oldu. Sırp despotluğu yeniden canlanırken Eflak beyi üzerinde Macar Krallığı’nın etkisi arttı. Anadolu’da ise Karamanoğlu’na Beyşehir, Akşehir, Seydişehir ve Oklukhisarı terk edildi. Arnavutluk’ta ise İskender liderliğinde isyanlar çıktı. Güneyde Mora Despotu Konstantin de Bulgarlarla iş birliği yaparak, Osmanlı’nın egemenliği altındaki topraklara girdi. Böylece 1444 yılında Macarlarla imzalanan anlaşmanın sağladığı barış ortamı kayboldu. Macarların liderliğinde Avrupa kuvvetleri birleşerek bir haçlı seferi hazırlığına başlarken Karamanoğulları da haçlılarla iş birliği yaparak güneydoğudan Osmanlı’yı sıkıştırmaya başladı.

Dış tehdidin arttığı bu süreçte, devlet bürokrasisinde de paşalar arası çekişme baş gösterdi. Halkta da Edirne’nin Macarlar tarafından işgal edileceği korkusuyla panik havası belirdi. Bütün bu bunalımların yanı sıra Şia inanışının sapkın bir yorumu olan Hurufi tarikatına mensup sapkın kişiler tarafından 22 Eylül 1444’te bir ayaklanma oldu. Bu ayaklanma kanlı bir şekilde bastırılırken Edirne’de 7000 evin yandığı büyük bir yangın çıktı.

İlk Hükümdarlığı İki Yıl Sürdü

Çandarlı Halil Paşa’nın nüfuzunun son derece arttığı bu dönemde, devlet yönetilemez hâle geldiği için, diğer paşalar II. Murat’ı tekrar göreve davet ettiler. Aynı yılın yaz aylarında Bizans İmparatorluğu, elindeki Osmanlı şehzadesi Orhan Çelebi’yi tahtı II. Mehmet’in elinden almak için serbest bıraktı. Çelebi Orhan, Çatalca’ya kadar geldi. Orada kendine destek bulamayınca Dobruca’ya kaçtı. Rumeli Beylerbeyi Şehabettin Paşa’nın takibinden kurtulamayacağını anlayınca tekrar İstanbul’a sığınmak zorunda kaldı.

Bu arada Macarların liderliğinde toplanan haçlı kuvvetleri de 18-22 Eylül 1444’te Tuna Nehri’ni aşarak Varna’ya ulaştılar. Venedik kuvvetleri de Çanakkale Boğazı’nı tutarak Osmanlı’ya yardım gelmesini engellemeye çalıştı. Devlet çaresiz duruma düşünce II. Murat tekrar hükümdarlık görevini üstlenmek zorunda kaldı.

Haçlı kuvvetlerine karşı ordunun başına geçen II. Murat, Varna’da büyük bir zafer kazandı. Çandarlı Halil Paşa, Varna zaferinden sonra gerçek iktidarı elinde tutan II. Murat’ın görevine devam etmesini istedi. Ancak II. Murat, oğlunun geleceği için tehlikeli olabileceğini düşünerek padişahlık yetkisini II. Mehmet’te bırakarak tekrar Manisa’ya çekildi.

II. Murat Yeniden Padişahlığa Döndü

II. Mehmet, bu yıllarda Zağanos Paşa’nın etkisi altında olduğu için, babasının gölgesinden kurtulabilmek amacıyla onun yarım bıraktığı işleri tamamlamak istiyordu. İstanbul’un fethi II. Murat’ın en büyük ukdesiydi. II. Mehmet, İstanbul’u ele geçirdiği takdirde Osmanlı Devleti’nin gerçek hükümdarı olacağına inandı.

II. Mehmet’in yayılmacı emelleri Sırp despotu ile Bizans imparatorunu endişelendirdi. Aynı şekilde Kastamonu ve Karaman beylerini de telaşlandırdı. Bunun üzerine II. Murat’a elçiler göndererek duruma müdahale ettirdiler. II. Murat, oğlunu ve onu kışkırtan vezirlerini azarlayıp durumu yatıştırmıştı.

II. Murat’ın devletin başına geçmesini en çok isteyenlerin başında Çandarlı Halil Paşa geliyordu. Oğlunun itibarına gölge düşürmek istemeyen II. Murat, bir iç savaşa neden olmadan tekrar görevi üstlenebilmek için Macarların liderliğinde hazırlanan yeni haçlı ittifakını gerekçe olarak kullandı. Zira aynı esnada Edirne’de büyük bir yeniçeri isyanı çıktı. Ayaklanan yeniçeriler, Şehabettin Paşa’nın sarayını yağmaladılar. İsyancılardan bir kısmı İstanbul’da bulunan Orhan Çelebi’yi istediklerini haykırdılar. İsyan, halkın desteği ile bastırılabildi. Böylece II. Mehmet’in devletin yönetiminde yetersiz kaldığı ortaya çıktı. Bunun üzerine II. Murat’ın hükümdarlık yetkilerini üstlenebileceği uygun ortam hazırlanmış oldu. 5 Mayıs 1446’da Manisa’dan yola çıkan II. Murat Ağustos ayında yeniden tahta çıktı.


Вы ознакомились с фрагментом книги.
Для бесплатного чтения открыта только часть текста.
Приобретайте полный текст книги у нашего партнера:
Полная версия книги
(всего 1010 форматов)