banner banner banner
Türkiye’yi Sarsacak 10 Gün
Türkiye’yi Sarsacak 10 Gün
Оценить:
 Рейтинг: 0

Türkiye’yi Sarsacak 10 Gün

Kan tenine düşmedikçe, kargaşa hüküm sürmedikçe Hüseyin’e ağlayamıyordu.

Kerbela toprakları kıyamet için Rablerine ne çok yalvarmışlardı.

Ali Haydar, ilahiyat fakültesine gidecekti.

Bu topraklarda daha fazla mezhep kavgası olsun istemiyordu.

Okulu bitirip müftü olacaktı.

Munzur’a veda etti, Fırat’a selam söylemesini istedi; ayın, yıldızların, gezegenlerin, kâinatın sahibine sığınarak yola revan oldu.

***

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez bir yolunu bulup yeniden, ikinci defa Diyanet İşleri başkanı olmaya muvaffak olmuştu.

Ne badireler atlatmıştı.

Diyanet İşleri Başkanlığında ilk önce yardımcı olarak görev almıştı.

Yeni çıkan bir teşkilat yasasıyla güç bela başkan olabilmişti.

Bütün ilahiyatçılar karşı koymuşlar ama Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Raşit Küçük’ü dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a gönderip başkanlık koltuğuna oturmuştu.

Raşit Küçük’ü tasfiye etmesi de zor olmamıştı zaten.

Hoca nahif, zarif, çelebi, kanaatkâr biriydi.

Yaş haddinden Din İşleri Yüksek Kurulu başkanlığından emekli olunca rahat bir nefes almıştı.

Sorumlu ilk bakanı Faruk Çelik’ten tez zamanda kurtulmuştu.

Sorgun’lu bir Kürt olan Bekir Bozdağ’ı “Kürt düşmanı” diye bloke etmiş, Emrullah İşler’i tasfiye etmesi çok sürmemişti.

Ama bu böyle olmazdı.

Bakanlarla, çoluk çocukla uğraşamazdı.

O kendine daha büyük bir dünya tasavvur ediyordu.

AK Parti’deki genel başkan değişikliğini fırsat bilip Ahmet Davutoğlu’na doğrudan bağlatmıştı Diyanet’i.

İşler yolundaydı.

Cumhurbaşkanı’nın tahsis ettiği son model makam arabasına kuruldu.

Arabanın derisini eliyle okşadı.

Çok klas bir deriden yapılmıştı.

Başkanlığa satın aldığı diğer araba da Paralelciler fitne sokmuştu.

1 trilyonluk araba diye propagandasını yapmışlardı.

Ama kendilerinin hocası koca bir malikânede oturuyordu.

Paralelcilerle kavga başladığında “Erdoğan yanlış yapıyor!” demişti etrafına ve Reisicumhur Hazretleri Abdullah Gül’e.

Sonra da Erdoğan’ın duruşunu görünce bir iki üfürükten açıklama ile hükûmetin safına geçmişti.

“Ulema ile kavgaya müsamaha gösterirse hafazanallah sıra ona da gelebilirdi.”

Ağız tadıyla bir başkanlık yapamıyordu.

Rakipleri çoktu, din diyanetten ziyade siyasetle uğraşmak zorunda kalıyordu.

Şimdi bir de Alevi Diyanet İşleri başkanı işi çıkmıştı.

Bir başkan yardımcılığı nelerine yetmiyordu?

Alevi bir başkan yardımcısı atanırken bunun böyle olacağını biliyordu.

Herkesin gözü koltuğundaydı.

Çanakçı köyünde geçen çocukluk günlerini hatırladı.

Çobanlık bile yapmıştı.

Bunu daha sonra peygamber mesleği diye çokça da anlatmıştı.

Köyün en ünlü adamı kendisi olmalıyken birde Celal Doğan çıkmıştı.

“Olamaz!” dedi arabanın siyah filmli camların ardından yola bakarken.

“Mustafa, saraya çek!” dedi.

Saraya gidip Alevi başkanının olmazlığını anlatmalıydı.

***

Cübbeli Ahmet Hoca, mevkidaşı sayılabilecek Fethullah Gülen’in kumpasıyla zorunlu ikamete memur kalmıştı bir süre Metris’te.

Tahliye olduktan sonra okumuştu pek çok gazeteyi.

Kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü tutuklu bulunduğu Metris Cezaevinden saat 17.00 sıralarında tahliye edildi. Cübbeli Ahmet Hoca’yı cezaevi önünde yaklaşık 500 kişilik bir kalabalık karşıladı. İş adamı Fadıl Akgündüz’ün arabasına binen Cübbeli Ahmet Hoca, kalabalık arasında ilerlemekte zorlandı.

Öğle saatlerinden itibaren Metris Cezaevi önünde beklemeye başlayan Cübbeli Ahmet Hoca taraftarları zaman zaman tekbir getirdi, zaman zaman da dua etti. Kalabalık “Hocaya sadakat şerefimizdir!”, “Hepimiz Cübbeli Ahmet Hoca’yız!” sloganı attı. Bazı taraftarların elinde taşıdığı “Benim Ahmed’im şeriatsız iş yapmaz!” pankartı dikkat çekti. Bu arada cezaevine iş adamı Fadıl Akgündüz de geldi. Akgündüz, Cübbeli Ahmet Hoca’nın tahliyesi için, “Mutluyuz. Haksızlıklar, zulümler devam etmez.” dedi. Akgündüz “Sizin aracınızla mı gidecek?” sorusuna “Evet.” cevabını verdi. Akgündüz nereye gidecekleri sorusuna ise “Nereye isterse oraya gideceğiz.” şeklinde cevap verdi. Akgündüz daha sonra lüks aracıyla cezaevine girdi. Bu arada Cübbeli Ahmet’e verilmek üzere bir buket çiçek de hazır tutuldu.

Bu arada Genç Fenerbahçeliler olarak bilinen grubun başkanı Sefa Kalya ve beraberindeki birkaç Fenerbahçeli de cezaevine geldi. Cübbeli Ahmet taraftarlarıyla selamlaşan Kalya ve beraberindekiler daha sonra cezaevine girdi. Saat 17.00 sıralarında Cübbeli Ahmet Hoca, Fadıl Akgündüz’ün aracıyla Metris Cezaevinden çıktı. Toplanan kalabalığı selamlayan Cübbeli Ahmet Hoca’ya çiçek de verildi. Bu sırada kalabalık “Hepimiz Cübbeli Ahmet Hoca’yız!” sloganı attı. Cübbeli Ahmet’in içinde bulunduğu araç, kalabalık yüzünden ilerlemekte zorlandı.