banner banner banner
Türkiye’yi Sarsacak 10 Gün
Türkiye’yi Sarsacak 10 Gün
Оценить:
 Рейтинг: 0

Türkiye’yi Sarsacak 10 Gün

Öğle vakti yakın olduğu hâlde camiye gitmek istemedi.

Eve gidip Gülfiye’yle de kavga etmek hesabına gelmedi, asık suratı yüzünden.

Kimseyle karşılaşmamayı umarak Mısır Çarşısı’na doğru yürüyordu.

Yeni Cami’nin önünde durdu.

Yeni Cami’nin ona ihanet etmişçesine baktığını düşündü.

Ürperdi.

Yüreğinde bir bukağı hissetti ve her dakika biraz daha bukağının yüreğini sıktığı vehmine kapıldı.

Sol elini kalbinin üstüne koydu; hızlı hızlı atıyordu.

Kendisini bir mücrim gibi hissetti. Daha fazla dayanamayacktı.

Gülfiye’yle kavga etme pahasına eve gitmeye karar verdi.

Bir taksi çevirdi.

Evinin adresini verdi.

Kapıyı her zamanki gibi Gülfiye açtı.

Evinin anahtarı yoktu kendisinde.

Gülfiye her zaman evdeydi.

Odasına girdi. Kapıyı kapattı.

Gülfiye bir şeyler sezmişti.

Ama üzerine gitmek istemedi Sadettin’in.

Biraz ney çalsa açılır mıydı acaba?

Odasında bir ileri bir geri yürüyerek saatlerce kendine gelmeyi denedi.

Yatsı vakti bile gelmişti.

Valinin sözleri beyninde çınlıyordu.

Zinhar uykusu gelmiyordu.

Birden çantada ne olduğunu merak etti.

Odaya girer girmez öfkeyle çantayı hemen fırlatmıştı odanın gelişigüzel bir yerine.

Çantayı alıp çalışma masasının üzerine koydu.

Biraz meraklı, biraz endişeli, biraz şaşkın bakışlarla çantayı açtı.

Üstte bir papyon vardı.

Papyonu bir kenara koydu. Elbiseye baktı.

Gözleri fal taşı gibi açılmıştı.

Ellerinde tuttuğu frakı bir müddet bırakamadı.

Valinin görev elbisesi dediği bir papyon ve bir fraktı.

Çaresizliğine bir defa daha esef etti.

Çalışma odasından çıkıp yatak odasına geçti.

Uyuyup uyansa bu kâbus geçer miydi acaba?

Yatakta binlerce defa bir o yana bir bu yana döndü durdu.

Şafak vaktine doğru yorgunluktan sızdı.

Saat ona doğru uyandı.

Kâbus yeniden yakasına yapıştı.

Günlerden cumaydı.

Hutbe sırası kendisindeydi.

Hemen hazırlandı.

Sultanahmet Camisi’nin avlusuna girdiğinde cemaat yavaş yavaş gelmeye başlamıştı.

Tanıştığı birkaç insanla selamlaştı.

Bazı tanıdıklarını görmezden geldi.

Her zaman herkese selam vermekten memnun olan kendisi bugün kimseyle karşılaşmak ve kimseyle göz göze gelmek istemiyordu.

İmam odasına geçti.

Diğer imam arkadaşlarının bir kısmı odadaydı.

Meslektaşları da şaşırmıştı kendisinin bu durumuna.

Elinde getirdiği çantayı bir kenara bıraktı.