Книга Robinson Crusoe - читать онлайн бесплатно, автор Даниэль Дефо. Cтраница 7
bannerbanner
Вы не авторизовались
Войти
Зарегистрироваться
Robinson Crusoe
Robinson Crusoe
Добавить В библиотекуАвторизуйтесь, чтобы добавить
Оценить:

Рейтинг: 0

Добавить отзывДобавить цитату

Robinson Crusoe

Ve şimdi, her gün yapmış olduğum işlerin günlüğünü tutmaya başladım; çünkü ilk başlarda çok fazla işim vardı ve hem çok fazla işim olmasından hem de aklım o zamanlar çok karışık olduğundan, o dönem bir günlük yazmış olsaydım çok can sıkıcı şeylerden bahsetmek zorunda kalacaktım. Mesela şöyle bir şeyler yazabilirdim:

30 Eylül

Kıyıya çıktıktan ve boğulmaktan kurtulduktan sonra, Tanrı’ya şükretmek yerine ilk iş olarak yutmuş olduğum büyük miktarda tuzlu suyu kusmakla meşgul oldum. Biraz kendimi toparladıktan sonra, yüzümü gözümü yumruklayarak, “Ben bittim, bittim artık!” diye bağırdım ve yere yığılına kadar hıçkırarak ağladım, etrafta bana saldıracak vahşi hayvanlar olabilir diye korkudan uyuyamadım. Bundan birkaç gün sonra, yani gemiden alabileceğim eşyaların tümünü karaya çıkardıktan sonra, her gün bir tepeye çıkarak belki geçen bir gemi görebilirim umuduyla, denizi izlemekten kendimi alamıyordum. Bir süre sonra karşıdan bir geminin yelken açtığını gördüğümü sanıyor, çok uzak mesafede olduğundan gözlerim kamaşana kadar o tarafa bakıyor, herhangi bir gemi olmadığını fark edince yaşamış olduğum hayal kırıklığından dolayı, tıpkı bir çocuk gibi oturup saatlerce ağlıyor, böylece sefaletimi delirecek seviyelere kadar arttırıyordum.

Ancak, bir süre sonra bu davranışlarımı belli bir ölçüde dizginleyebildikten sonra, yaşam alanımı, bana yuva olacak evimi, toplamış olduğum tüm eşyalarını güzelce yerleştirdim, sonrasında kendim için bir masa ve sandalye yaptım ve aşağıda örneğini göreceğiniz gibi bir günlük tutmaya başladım; burada anlatacaklarım her ne kadar size tüm detayları verecek olsa da daha fazla mürekkebim kalmayınca, günlüğü yazmayı bırakmak zorunda kaldım.

V. BÖLÜM

EV İNŞASI – GÜNLÜK

30 Eylül 1659

Ben, zavallı, talihsiz Robinson Crusoe, denizde yaşanılan korkunç bir fırtına sonucu batan gemiden kurtularak bu “Umutsuzluk Adası” olarak adlandırdığım kasvetli ve lanet adaya düştüm; gemideki diğer denizcilerin hepsi boğularak öldü ve neredeyse ben de kendimi kurtaramayacaktım. Günün geri kalanında zamanımı sadece düşmüş olduğum bu korkunç duruma isyan ederek ve ağlayarak geçirdim. Ne yiyecek bir lokma yiyeceğim, ne evim, ne kıyafetim, ne silahım, ne de saldırıya uğrayacak olursam kaçabileceğim hiçbir yerim yoktu; buradan kurtulabilmek için tek çarenin ölüm olacağını düşünüyor, umutsuzluğa kapılıyordum. Burada ya vahşi hayvanlar tarafından parçalanarak öldürülecek ya da yiyecek bir şey bulamayacağımdan dolayı açlıktan ölecektim. Gece çökmeye başladığında, yırtıcı hayvanların saldırısından korktuğum için; bütün gece yağmur yağmasına rağmen bir ağaca tırmanarak uyudum.

1 Ekim

Sabah uyandığımda, gemi enkazının yükselen gelgit sayesinde adanın çok yakınına kadar gelmiş olduğunu görünce, büyük şaşkınlık yaşadım; bir taraftan bu duruma mutlu oldum, çünkü gemi dik duruyor ve gayet de sağlam görünüyordu. Rüzgâr azalacak olursa gemiye çıkabilir ve oradan biraz yiyecek ve ihtiyacım olacak malzemeleri toplayabilirim, diye düşünüyordum. Öte yandan, eğer gemide kalmış olsaydık, belki de gemiyi kurtarabileceğimizi ve en azından denizci yoldaşlarımın boğulup ölmeyeceklerini düşünerek hayıflanıyordum; bu adamlar boğulup yok olmasalardı geminin enkazından mutlaka bizi dünyanın başka topraklarına taşıyabilecek bir tekne yapabilirlerdi. Bu günün büyük kısmını işte bu tür düşünceler içinde kendimle mücadele ederek geçirdim; ancak sonunda geminin uzun süre boyunca kuru kaldığını görünce, kendimi toparlayarak mümkün olduğunca kumda yürüdüm ve gemiye kadar yüzdüm. Bugün ayrıca, hiç rüzgâr olmamasına rağmen, yağmur bütün gün devam etti.

1 Ekim – 24 Ekim

Bütün geçen bu günler boyunca, birçok sefer gemiye çıkarak işime yarayacak ne varsa hepsini toplayıp suların her yükselişi esnasında bu eşyaları yapmış olduğum sallarla karaya taşıdım. Bazı zamanlarda hava açmış olsa da günlerce çok yağmur yağdı, sanırım yağmur mevsimindeyiz.

20 Ekim

Salım devrildi ve üzerindeki tüm eşyalarım döküldü; ancak sığ sularda bulduklarımı aldım ve gelgit kısa sürede çekildikten sonra birçoğunu toplamayı başardım.

25 Ekim

Bütün gece ve bütün gün yağmur yağdı; bu sırada çok şiddetli esen rüzgâr yüzünden gemi parçalara ayrıldı, sular çekildiğinde etrafa yayılmış sadece birkaç tahta parçası haricinde, gemiden eser kalmamıştı. Günün geri kalanını, toplayıp kıyıya getirmiş olduğum tüm malzemeleri korunaklı bir yere götürerek düzgünce yerleştirmeye ve üzerlerini örtmeye ayırdım.

26 Ekim

Nerdeyse bütün gün kıyı boyunca yürüyerek kendime, geceleri vahşi hayvanlardan gelebilecek herhangi bir saldırıya karşı korunaklı bir mevzi bulabilmek için yerleşim yeri aradım. Akşama doğru bir tepenin yamacında bulduğum, konumu gayet uygun olan bir kayanın alt kısmını tespit ettim, bu yerin çevresini yarım daire şeklinde çizdim; etrafını dikmiş olduğum çift sıralı demir kazıklar ve halatlarla çevreledim ve bütün bunları duvar ya da tahkimatla güçlendirmeye karar verdim.

26 Ekim – 30 Ekim

Tüm malzemelerimi yeni yerleşim yerime taşımak için çok çalıştım, zaman zaman yağan şiddetli yağmurlara bile hiç aldırış etmedim.

31 Ekim

Sabah saatlerinde bir şeyler aramak ve adayı keşfetmek için silahımı da alarak etrafı dolaşmaya çıktım; dişi bir yaban keçisini vurdum ve yavrusu eve kadar peşime takıldı, onu beslemeye çalıştım ancak hiçbir şey yemediği için onu da öldürmek zorunda kaldım.

1 Kasım

Çadırımı bir kayanın dibine kurdum ve ilk gece gayet güvenli bir şekilde, huzur içerisinde orada uyudum. Çadırı elimden geldiğince büyük kurmaya çalıştım ve içine dikmiş olduğum direklerin arasına hamağımı kurdum.

2 Kasım

Tüm sandıklarımı, tahtalarımı, raf yapmak için gemiden kurtarmış olduğum tüm kereste parçalarını duvar yapmak için daha önceden belirlemiş olduğum yarım dairenin iç tarafına düzgünce sıralayarak bir çit yaptım.

3 Kasım

Silahımı alarak dışarıya çıktım, ördeğe benzer iki kuş vurdum. Öğleden sonra kendim için bir masa ve sandalye yapmak üzere işe giriştim.

4 Kasım

Bu sabah çalışma zamanlarımı, silahımla dışarıda dolaşma, uyuma ve dinlenme saatlerimi bir düzene sokmaya başladım. Her sabah, eğer yağmur yoksa silahımla iki ya da üç saat boyunca yürüyordum; daha sonra saat on bire kadar çalışmalarıma devam ettim; sonrasında elimde var olanlarla karnımı doyurarak akşama kadar çalışmaya devam ediyordum. Hem bugün, hem de ertesi günkü çalışmam sadece masayı yapmakla geçti, çünkü henüz çok becerikli olmayan zavallı bir işçiydim. Ancak zaman geçtikçe, yerine getirmek zorunda kalacağım işler sayesinde, benim durumumdaki herkesin de olacağı gibi, tamir işlerinde oldukça usta oldum.

5 Kasım

Bugün silahımı yanıma alarak köpeğimle dışarıda dolaşmaya çıktım ve bir yaban kedisi öldürdüm; derisi gerçekten yumuşak olmasına rağmen, eti çok sertti. Öldürdüğüm her hayvanın derisini düzgünce yüzerek, saklıyorum. Deniz kıyısına döndüğüm sırada, türlerini hiç bilmediğim bir sürü kuş gördüm. Ne olduklarını tam olarak bilmediğim kuşları şaşkınlıkla izlediğim sırada denize dalarak benden kaçan üç ayı balığını görünce gerçekten korktum.

Конец ознакомительного фрагмента.

Текст предоставлен ООО «Литрес».

Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

1

Lostromo: Ticaret gemilerinde tayfaların başı. (e.n.)

2

Şeker kamışı üretim çiftliği olan kişi.

Вы ознакомились с фрагментом книги.

Для бесплатного чтения открыта только часть текста.

Приобретайте полный текст книги у нашего партнера:

Полная версия книги

Всего 10 форматов