Книга Mister Pickwick'in Maceraları II. Cilt - читать онлайн бесплатно, автор Чарльз Диккенс. Cтраница 9
bannerbanner
Вы не авторизовались
Войти
Зарегистрироваться
Mister Pickwick'in Maceraları II. Cilt
Mister Pickwick'in Maceraları II. Cilt
Добавить В библиотекуАвторизуйтесь, чтобы добавить
Оценить:

Рейтинг: 0

Добавить отзывДобавить цитату

Mister Pickwick'in Maceraları II. Cilt

Sahiden de kimse gitmemişti. Mr. Pickwick’in biraz değişiklik ve keyif sonrasında inadından ve borçlular hapishanesine gitmekten vazgeçip aklını başına toplayacağını düşünen Perker da fırsattan istifade teklifi yineleyince oy birliğiyle kabul edildi. Sam de sabahki yedi faytonuna beş yer ayırması için derhâl White Horse Durağı’na yollandı.

Arabanın içinde yalnızca iki ve üstünde de üç yer olduğundan Sam hepsini vakit kaybetmeden ayırttı ve para üstünün içine karışan bütün parayla ilgili gişe memuruyla şakalaştıktan sonra George and Vulture’a doğru yola koyuldu. Sonra da yatma vakti gelene kadar kıyafet ve ıvır zıvırı olabilecek en küçük hâle getirip menteşe ve kilidin kuş olup uçtuğu birtakım kutuları sağlam biçimde sabitlemek için mühendislik dehasını konuşturdu.

Ertesi sabah seyahat için pek elverişsiz bir gün olduğu ortaya çıkmıştı: Hava kapalı, nemli ve yağışlıydı. Gidip gelen atlar âdeta buhar tüttürdüğünden dışarıda oturan yolcular gözle görünmez olmuşlardı. Gazete satıcıları âdeta rutubetli görünüyor ve küf kokuyorlardı. Portakal satıcıları kafalarını faytonlardan içeri soktukça şapkalarından damlayan sular içerisinin havasını ferahlatıyordu. Beş bıçaklı çakı satmakta olan Yahudiler, umutsuzca bıçaklarını toparlıyorlardı. Cep kitapları satıcıları ürünlerini kendi ceplerine doldurmak suretiyle denemiş oluyorlardı. Saat zincirleri ve ekmek kızartma çatalları indirimdeydi. Kalem kutuları ve süngerlere artık rağbet edilmiyordu.

Mr. Pickwick yirmi dakika erken geldiklerini öğrenip, bavulları fayton durduğu anda üşüşen sekiz hamaldan kurtarma görevini Sam Weller’a bırakıp, insana has hüznün son durağı olan yolcu odasına gitti.

White Horse Durağı’nın dinlenme odası elbette ki konforsuzdu. Zaten konforlu olsa yolcu odası olmazdı. Bu oda, binanın sağ kanadındaydı. Sanki aslında gönlünden mutfakta ocak olmak geçen bir şömine; isyankar bir ocak demirini, maşayı ve bir de ateş karıştırıcısını peşine takıp tıpış tıpış buraya yerleşmiş gibiydi. Yolcular biraz mahremiyete sahip olabilsinler diye mekân bölme bölme ayrılmış ve içerisi bir saat, bir ayna ve kanlı canlı bir garsonla donatılmış olsa da bu son unsur dairenin bir köşesine yalnızca bardak yıkaması için konulmuştu.

Sözünü ettiğimiz bugünde, bu bölmelerden birinde yaklaşık kırk beş yaşlarında, geniş ve parlak bir alına ve başının yanlarıyla arkasını kaplayan bol miktarda saçla uzun siyah favorilere sahip ciddi ifadeli bir adam oturmaktaydı. Üstünde, düğmeleri çenesine varan bir ceket vardı ve fok tüyü bir seyahat takkesiyle, bir palto ve pelerin de yanındaki koltukta duruyordu. Mr. Pickwick içeri girince epey asil bir tavır sayılabilecek sert ve otoriter bir havayla başını kahvaltısından kaldırdı. Bizim beyefendiyi ve dostlarını gönlünce inceledikten sonra sanki birinin ondan faydalandığından şüpheleniyormuş ama buna müsaade etmeyecekmiş gibi bir edayla mırıldanmaya başladı.

“Garson.” dedi bıyıklı beyefendi.

“Buyurun efendim.” diye yanıtladı pis suratlı ve suratı kadar pis bir havlu taşımakta olan adam, az önce bahsettiğimiz köşesinden çıkarak.

“Biraz daha ekmek.”

Конец ознакомительного фрагмента.

Текст предоставлен ООО «Литрес».

Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

1

Londra’da bir hastane.

2

Londra’da bir araştırma hastanesi.

3

Londra’da bulunan ağır ceza mahkemesi.

4

1800’lü yıllardan yaklaşık 1930’a kadar çeşitli nedenlerle insan tüketimi için uygun olmayan ve çoğunlukla bozuk at etlerini evden eve dolaşarak kediler için satan seyyar satıcılara verilen isim. Viktorya dönemi sosyal araştırmacısı Henry Mathew’un tahminlerine göre 1961 yılında Londra’da 1000 adet kedi maması satıcısı vardır ve bunlar ev ve sokak kedileri dâhil olmak üzere yaklaşık 300.000 kediye hizmet etmektedir. O dönemde evde kedi bakmak popülerleştiğinden bu ucuz etler çokça rağbet görmüştür. (ç.n.)

5

İngilizcede maymun anlamına gelmektedir. (ç.n.)

Вы ознакомились с фрагментом книги.

Для бесплатного чтения открыта только часть текста.

Приобретайте полный текст книги у нашего партнера:

Полная версия книги

Всего 10 форматов