banner banner banner
Türkçede Deyimler
Türkçede Deyimler
Оценить:
 Рейтинг: 0

Türkçede Deyimler


Aklına esmek: Durup dururken bir şeyi yapmak istemek.

Aklına gelmek: Bir şeyi hatırlamak.

Aklına koymak: Bir şeyi yapmaya kesinlikle karar vermek.

Aklına sığdırmak: Aklı almak.

Aklını başına almak: Akıllanmak.

Aklını başından almak: Düşünemeyecek duruma getirmek; şaşırmak.

Aklını çelmek: Kararını değiştirtmek. Kandırmak.

Aklı yatmak: Bir işin olabileceğine inanmak.

Akıntıya kürek çekmek: Olmayacak bir iş için boş yere uğraşmak.

Akan sular durmak: İtiraza yer kalmamak. Sükûnete ermek; dinginliğe ermek.

Alı al mor u mor: Çok telaş ve yorgunluktan yüzleri kızarmak.

Al aşağı etmek: Birini yerinden indirmek.

Alaya almak: Alay etmek.

Alayında olmak: Bir şeyi ciddiye almamak.

Alet olmak: Kötü bir işte aracılık etmek.

Alıcı gözüyle bakmak: İnceden inceye gözden geçirmek.

Alnı açık yüzü ak: Hesabını veremeyecek hiçbir şeyi olmamak.

Allah’tan bulmak: Cezasını Allah vermek. Müstahakını bulmak.

Al kanlara boyanmak: Vurulup kanı akmak.

Alt etmek: Yenmek.

Altı kaval üstü şişhane: Altı üstüne uymaz. Uyumsuz giysi veya davranış.

Altında kalmak: Bir şeyi karşılıksız bırakmak.

Altını üstüne getirmek: Karmakarışık etmek.

Alttan almak: Yumuşak davranmak. Sesini çıkarmamak.

Altın adını bakır etmek: İyi ününü kötüye çıkarmak.

Altın bilezik: Her zaman para getirir sanat. Meslek.

Altmış altıya bağlamak: Atlatmak.

Alttan alta: Belli etmeden, duyurmadan.

Aman dedirtmek: Boyun eğdirmek.

Aman dilemek: Sığınmak, yardım istemek.

Aman vermemek: Acımamak, göz açtırmamak, kıymak.

Ana baba günü: Kalabalık, sıkıntılı telaşlı durum.

Anan yahşi baban yahşi: Birisine çok yalvarıldığı anlatılmak istenir.

Anasından emdiği süt burnundan gelmek: Çok zahmet çekmek.

Anasını ağlatmak: Çok üzüntü vermek.

Anasının ipliğini pazara çıkarmak: Kopuk, serseri kimseler için söylenir.

Anasının nikâhını istemek: Bir şeye değerinden fazla para istemek.

Anca beraber kanca beraber: Bir işte birlik olmanın gerektiğini anlatır.

Ar damarı çatlamak: Utanma duygusu olmamak.

Aradan kara kedi geçmek: Dostluğun bozulması.

Aralarını bulmak: Uzlaştırmak, barıştırmak.

Arap saçına dönmek: Karmakarışık olmak.

Arkadan söylemek: Bir kimseyi kendisi yokken çekiştirmek. Dedikodu yapmak. Dedikodu yapmak.

Arkasına düşmek: Israrla takip etmek, peşine düşmek. Peşini bırakmamak.

Arkasını almak: Son vermek.

Armudun sapı var üzümün çöpü var demek: Her şeyde bir kusur bulmak. Hiçbir şeyi beğenmemek.

Arpacı kumr usu gibi düşünmek: İmkânsızlık içinde kalıp derin derin düşünmek.

Aslan payı: Elde edilebilecek en büyük pay.

Astarı yüzünden pahalı olmak: Bir işe harcanan paranın elde edilenden daha değerli olması. Kazancın kayıptan daha az olması.

Aşağıdan almak: Çok sert konuşanın karşısında yumuşak bir dil kullanmak.