banner banner banner
Lâ Havle – Lütfî Divânı
Lâ Havle – Lütfî Divânı
Оценить:
 Рейтинг: 0

Lâ Havle – Lütfî Divânı


Neden her intiharın
Her sonu gelmez sevdanın
Sebebinde siz varsınız

Ve neden
Açlığın, susuzluğun ve terin
Sebebi hep siz

-Güneş yanıklarıyla dolu
Güneş ışınlarıyla çatlamış
Güneşe hasret alınlardaki
Gözyaşlarının-

Ey taşlar, taş binalar
Ey insanlar, taş insanlar
Durdurun bu cinayeti
Bu gün ortasında işlenen

ANNEM[16 - Mamak 1982. İki yıla yaklaşan süre içinde, gelmediği görüş günü yok. Karda kışta, ayazda, temmuzun sıcağında zorla okutulan İstiklal Marşlarından sonra yüzünü tel kafeslerin ve kirli kalın camların arkasından seçmeye çalıştığım annem için…]

Ömrün boyunca hep koşturdun durdun
Evlatların için ordan oraya
Mamak yollarında çile doldurdun
Kıymet vermedin hiç pula paraya

Allah’a zikrinle ne kadar yakın
İblis’ten ne kadar uzaksın annem

Kar demedin geldin, ayaz demedin
Mevsimler tükendi, yıllar tükendi
Sabırlar tükendi, sen tükenmedin
Geldin de kırıldı zalimin bendi

Cennetteki yerin hazır olmalı
Topuğun çiğnesin kalbimi annem

KUCAĞINA DÖNMEK ANNEMİN[17 - İstanbul’a tayin olmuştuk. Yıl 1968. 68 kuşağında ilkokul sıralarındayım. Kadıköy Ziverbey’de evimiz. Sabah vakti. Dört bir yandan sabah ezanı duyuluyor. Gurbetteki çocuk, elemle uyanıyor. Annesi de… Onun kucağında ezanı dinliyorum. Erzincan’dan İstanbul’a gelmiş ve koca şehre alışmaya çalışan küçük kalp titriyor…]

Küçüktüm
Ellerim kocaman görünürdü gözlerime
Küçüktüm
Annemin kucağını anca doldururdum

Annemin çilesi dudaklarımda bir tad
Emeğin şarkısı – annemin ninnisi
Kolay vazgeçmemişim anne sütünden

Gözleri güzeldi annemin
Farkına varamamışım bunca senedir
Farkına varamamışım bunca kırışıklığın
Ve yaşlandığını annemin

Anne
Bilirsin ne ayrılıklarda
Bir satır mektubu esirgedim senden
Uzanıp ne mısralar indirdim mâveradan
Sundum buse buse sevgili gözlerine

Ben bunalmış sıkkın
Hayata öyle ürkek baktığım gecelerde
Nefesinle yıkanırdım
Rüzgâra verip yüzümü
Hayır dualarını fısıldardı melekler
Omuz başlarımdan

Beni çiğnerken zorbalar
Acısını sen duyardın
Yüz geri edildiğim aşklardan
Senin bağrın yanardı

Büyük işler başarmaktan döndüğüm
O gece yarılarında
Yıldızlar uykuya dalardı bulut artlarında
Sen uyumazdın

Küçülsem küçülsem de anne
Yeniden alır mı kucağın beni
Kucağında uyusam
Vatan diye kucağını bilsem
Sen ölmeden ben ölsem

KADER

Her gece yıldızların ardından seni görürüm
Kaçarım mazgallardan ranzama seni görürüm

Yirmi beş adımdır avlumuz duvardan duvara
Her adımımda hep seni, hep seni düşünürüm

Bir yerlerde olduğunu bilmek yeter bana
Sen olmasan ey kalem-i kudret mutlak ölürüm[18 - Yahya Kemal şöyle dua ederdi: “Allah’ım bana söz kudreti ver!” Kudretin kalemi olduğu içindir ki mazlum olmanın dayanılabilir ağırlığına katlanabiliyoruz. Mapusane! Her taraf duvar. Sadece yukarıdaki gökyüzü sonsuzluğu hatırlatıyor. Avlu yirmi beş adım tamı tamına…]

Evvel çizilmiş düz bir çizgidir yaşanan hayat
Kıvrımlarını böyle gecelerde ben görürüm

E Mİ

Şafak sökerken sen yanımda ol
Hem şafak sökerken hem gün batarken