banner banner banner
Lâ Havle – Lütfî Divânı
Lâ Havle – Lütfî Divânı
Оценить:
 Рейтинг: 0

Lâ Havle – Lütfî Divânı

Nun karnında bir nokta
Te ona benzer – se ona benzer
Bir iki üç – bir iki üç
Haydi biraz daha güç
Neden çelik bilek değilsin oğlum
Ben seni bu günler için doğurdum
Der de durur üvey ana
Yetimin hakkı yetime
Sezar çıkagelir ansızın
Ben yetimim diye
Ben yetimim ve benim oyuncağım olun
Peygamber kelâmının karşısında hazır olun
Dillerinde sevgi sözcüğü – yürekleri sevgisiz
Kaçak güreşen dava adamları
Zemzem suyunu çalıp/şehir suyuna katarak
Şifa dağıttılar
Anneler gözleri yaşlı/taş basarak bağırlarına
Onları kucakladılar

Burçlara hiç tırmanmadan
Yürütmeden gemileri karadan
Fatih edasında nice ucuz kahraman
El mi yaman – bey mi yaman

Diyerek bağladılar kırk katırı kırk satıra
Öyle ya at binenin kılıç kuşananın
Ya mazlumları kim kayıra

Mazlumlar ya muhammed mazlumlar
Titreşir gönülleri isminle
Görüşmeden o mübarek cisminle
Bir uluğ vecd içinde
Yoluna baş koyarlar
Ve kimi adamlar
Binlerce deve yükü heybelerinde
Kul hakkı taşırlar.

SEVGİLİ

Her gece yolunu bekleyip durdum
Yeis girdabında kahırla doldum
Kopan bir gül gibi sararıp soldum
Elini ver, kalbimi al sevgilim

Neler umdum, neler buldum hayattan
Hep didindim, kaçar oldum rahattan
Bengisu beklerken şu tabiattan
Bak kanıma zehir akar sevgilim

Gurbetin yolunda doğdum sanki ben
Bir dem yaşamadan öldüm sanki ben
Tabuta girmeden duydum sanki ben
Ölümün sesini her dem sevgilim

Sevgiyi ararken güzel gözünde
Tarifsiz bir sevda gezer özümde
Koşa koşa derman kalmaz dizimde
Buldum derken yitiririm sevgilim

Başka uyandığın bir gün gelecek
Çocuklar her sabah başka gülecek
Yönüm nereyedir, kim ne bilecek
Gelemedim, geleceğim sevgilim

Kayar toprak, beden kalmaz sevgilim
Akar zaman geri gelmez sevgilim
Sana varmak kolay olmaz sevgilim
Sevmek güzel ölene dek sevgilim

ÖTELER

Mezarlar yarıldı
Kaçıştı cinler
Tabutlar çatırdadı
Zınk diye durdu zaman
Evren karanlığa gömüldü
Ölü
Kefenini yırtıyor şimdi
Nefes alıyor yaratık
Kaplıyor atmosfer ciğerleri tümüyle
Zikr
Her nefeste hû
Yıkılsın artık duvarlar
Perdeleri kaldırın
Açılsın gökyüzü renk cümbüşüne
Kurtulun artık duman ülkesinden

Daireler iç içe -derinlik- çaplar eşit
Alıp yaprağı yerden
Döne döne yukarılara savuruş
Eylem
O sonsuzluklar ülkesine hareket
Şimdi zaman bir çeri
Ve mekân saray
Kral uykuda

Ölü hayat dansına başladı
Maestro…
Hey çalsın tamtamlar
Dokunsun tellere parmaklar