banner banner banner
Lâ Havle – Lütfî Divânı
Lâ Havle – Lütfî Divânı
Оценить:
 Рейтинг: 0

Lâ Havle – Lütfî Divânı

Mağaradan çöle inen bir ışık
Kimi zaman kılıcında Ali’nin
Işık da, kılıç da, kelam da âşık
Dudağında bazen Ebubekir’in

Öyle dava ki bu, anne kucağı
Adaletten hürriyetten örülmüş
Şefkatin, vicdanın, imanın ağı
Bir ölmüşüz içinde bin dirilmiş

Öpsem öpsem de yok olsam adında
Öpsem ölünce de dirilince de

İHTİDA[34 - 1993 yılında hacca gitmek nasip oldu. Babacığım vefat etmişti aynı yıl. Hacer’ül Esved’in önünden çizilen bir hatta bütün hacıların “Bismillahi Allahuekber!” istilamları ve öpülen avuç içi ritüeli dönen mahşer yeriyle birlikte tekrar tekrar ihtida kavramını hatırlatıyor.]

Hasretinle büyüyen bir pınar var içimde
Ellerin bu pınarı deşiversin özünden
Ebabil kanadından düş veren bir siccil de
Hüznümü dağıtsın tek öpüversin yüzümden

Günahlarım kelebek uçuşuyla pervane
Döner de durur öyle… İhtida ey ihtida
Dört duvardan ibaret arzın merkezi hâne
Kanatlarımı tutar çekiverir iptida

Metropol çocukları, terörist kurşunları
Hangi dağ sevebilir gül medeniyetini
Sevdaya tutsaklanmış istilâm vurgunları
Hacer’in sağ elinde gösterir niyetini

İnce bir hat çizilir Bismillah Allahuekber[35 - 1993 yılında hacca gitmek nasip oldu. Babacığım vefat etmişti aynı yıl. Hacer’ül Esved’in önünden çizilen bir hatta bütün hacıların “Bismillahi Allahuekber!” istilamları ve öpülen avuç içi ritüeli dönen mahşer yeriyle birlikte tekrar tekrar ihtida kavramını hatırlatıyor.]
Öpülür avuç içi, gönül heyûlâ gibi
Döner mahşer öbeği ihtida Allahuekber
Annenin topuğundan yarılır arzın dibi

KUTLU DOĞUM

Geceler bir nurlu sabahın müjdecisi midir
Ya o sabah nasıl en erken gelmek istemesin ki

Öksüzün Tanrı kulu babası Tanrı katından
Kutlu doğuşun resmini melek yoldaşlarına
Nasıl göstermesin ki

Bir kucaklasa, bir öpse
Anne, öyle ikisini lohusa yatağından
Bir görse

Ecinniler kıskanmaz mı bebeğin gözyaşını
Avuç avuç deniz suyu taşırlar
Gözlerine

***

İpek böceğinin kozası örülüyor
Kelebek kanadı, kartal kanadı
Tozlarında savrulmuş yaradılış sırları
Alında gizlenmiş gözle görülüyor

Gece
İlikler çekilircesine
Başka bir nefes aldı dünya
Başka bir ses çıkardı çocuk

Biteviye her gün kırkına vardı
Biteviye her gün yeniden doğdu
Bâtılı boğdu, güldü masumun yüzü

Ve yıldızlar oluk oluk
Müthiş bir şelale misali
Hilale aktı

Küçük evin taşları
Putların göz yaşları
İbrahim’den Ahmed’e
Uzanır yolbaşları

Yollar…
Uzanır mı yerden koparak
Âsumana apak
Burak kanatları takarak

BİR SELAM

Bir gün ki eğer yanarsa sular
Alev alev
Âsûmâna bir selamımız bulunsun
Yeter

SU VE HAYAT

SU

Su rüyadaki çocukluğumdur akan zaman gibidir
Akan deli bir ırmak dökülür rüyalarımdan
Çağlayan suya çarpan yüzüm sanki deniz dibidir

Suda gördüm tılsımını işleyen heyûlânın yüzünü
Hangi rüya, hangi zaman, hangi hayal çeker çıkarır seni
Dem hangi demdir, bu an nasıl bir an, özün arar özünü